3. Hukuk Dairesi 2020/10208 E. , 2021/3021 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 18. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen karar, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 23/03/2021 tarihinde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, borsada faaliyet gösteren ... Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş. nezdinde 79727-200 ve 77970 nolu iki adet hesabı bulunduğunu, ikamet ettiği sitedeki yazlık evinde kiracı olarak kalan davalının, piyasa borçları olduğunu ve bu borcu ödemek için nakit sıkıntısı çektiğini, borç vermesi durumunda bu parayı borsada değerlendirip elde edeceği kârla hem kendisine olan borcunu hem de piyasaya olan borçlarını ödeyeceğini söyleyip 150.000,00-TL borç para talebinde bulunduğunu, o dönemde devlet memuru olması nedeniyle borsada hesap açıp oynaması yasak olan davalının ısrarları neticesinde ... Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş. nezdinde bulunan 77970 nolu hesabında davalı için 77970-101 nolu alt hesap açtığını, .... Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş. nezdinde bulunan 79727-200 nolu hesabından davalı için açılan ve sadece davalı tarafından kullanılan 77970-101 nolu alt hesabına 02.09.2009 tarihinde 150.000,00-TL virman yaptığını, davalının 02.09.2009 tarihinden beri borç aldığı parayı ödemediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 150.000,00-TL alacağın 02.09.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, borç verildiği iddiasının yazılı delille ispatlanması gerektiğini, taleplerin dayanağı olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesince, davalının istinaf başvurusunun kabulüne, HMK"nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca Marmaraereğlisi Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.03.2019 tarih 2017/199 esas, 2019/101 karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, karz akdine dayalı olarak açılan alacak istemine ilişkindir.
Yemin delili, HMK"nın 225 ve devamındaki maddelerde düzenlenmiş olup, yemin kesin delil niteliğindedir. Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka delillerle ispat edemezse, diğer tarafa yemin teklifinde bulunabilir. Yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; mahkeme, ispat yükü üzerine düşen tarafın, iddiasını yazılı delillerle ispat edemediği kanaatine vardığı takdirde, ispat yükü üzerine düşen tarafa, yemin teklif etme hakkı bulunduğunu hatırlatmakla yükümlü olup, mahkemece tüm deliller toplanıp değerlendirilmeden karar verilemez. Bununla birlikte, iddia veya savunmasını ispat edemeyen tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılabilmesi için, yemin deliline açıkça dayanılmış olması da zorunludur.
Somut olayda; davacı ve davalı arasında yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Davacı taraf karz (ödünç) sözleşmesinin varlığını yazılı delille ispat edememiştir. Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf talebi kabul edilerek ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılıp ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı delil listesinde açıkça "yemin" deliline de dayanmış olmakla "yemin" delili ile iddiasını kanıtlayabilir. Davacı, vekiline vekaletnamede özel olarak yemin teklif etme hakkı vermese dahi davacı asil kendisi yemin teklif etme hakkını kullanabileceği gibi, vekiline yeni bir vekaletname ile yemin teklif etme yetkisi verebileceği veya vekaletname vereceği yeni bir vekil vasıtasıyla yemin teklif etme hakkını bizzat veya vekil vasıtasıyla kullanabileceğinden, davacıya iddiasını ispat noktasında yemin teklif etme hakkı hatırlatılmadan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla Bölge Adliye Mahkemesince, yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafa yemin teklif hakkının 6100 sayılı HMK’nun 225 vd. maddelerine uygun şekilde hatırlatılması ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK"nın 371. maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, 3.050 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 23.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.