11. Hukuk Dairesi 2016/9277 E. , 2018/4494 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 28/04/2016 tarih ve 2015/215-2016/89 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, “... ...” markasının müvekkili adına tescilli olduğunu ve davalı şirket ile 2008/2009 dönemine ait bir yıllık eğitim sözleşmesi yapıldığını, sonrasında ise bu sözleşmenin yenilenmediğini, ancak davalının buna rağmen ... adı altında dershanecilik yapmaya devam ettiğini, bu nedenle müvekkilinin Şanlıurfa"da şube açtıramadığını ve yayın satışı yapamadığını, ayrıca lisans bedeli de alamadığını ileri sürerek davalının “...” markasını kullanmasının önlenmesine ve 15.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacı ile yapılan sözleşmeye aykırı hareket etmediğini, süresiz olan sözleşmenin halen geçerli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafa ait ... markasının 2008-2009 yılına ait sözleşme süresi bittiği ve sözleşme feshedildiği halde izinsiz kullanımının marka hakkına tecavüz olduğu gerekçesiyle marka hakkına tecavüzün tespitine, davalı tarafın ... markasını kullanmasının engellenmesine ve marka hakkına tecavüzün menine, TBK ve hakkaniyet gereği 10.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline, karar kesinleşince ilanına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti, men"i ve maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı taraf, 556 sayılı KHK m. 66/1-a bendi gereği tazminat hesabı yapılmasını talep etmiş; 30.09.2013 tarihli bilirkişi raporunda, 5.413,03 TL tazminat hesabı yapılmış, 21.01.2014 tarihli raporda ise, 5.582,92 TL tazminat talep edilebileceği belirlenmiştir. Buna rağmen, mahkemece, neden Borçlar Kanunu ve hakkaniyet gereğince 10.000 TL tazminata hükmedildiği karar yerinde tartışılıp gerekçelendirilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmeyip bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.