4. Hukuk Dairesi 2015/16403 E. , 2016/1928 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 31/07/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen 26/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, mahkeme ilamının yerine getirilmemesi nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece dava husumet nedeni ile reddedilmiş; karar davacılar tarafından temyiz olunmuştur.
Davacılar, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/145 esas, 2009/286 karar sayılı ilamıyla kamulaştırmasız el atma nedeniyle hükmedilen tazminatı dosyanın davalısı ..... aleyhinde ilamlı icraya koyduklarını üç yılı aşkın süredir ilam gereğinin yerine getirilmediğini, bedelin ödenmediğini, davalıların mahkeme ilamının gereğini yerine getirmek ve ödemeyi yapmakla görevli olmalarına karşın Anayasanın 138. maddesine aykırı olarak ilam gereğini yerine getirmediklerini, haklarında görevi kötüye kullanma suçundan şikayetçi olduklarını, İdari yargılama Usulü Kanunu 28/4. maddesi uyarınca 30 gün içinde mahkeme kararını kasten yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine şahsen dava açılabileceğini bildirerek uğradıkları maddi ve manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuşlardır.
Davalılar, öncelikle davanın husumetten reddi gerektiğini, aksi halde davacılar tarafından .... aleyhinde ilamlı icra yoluyla takip başlatıldığını, takibin derdest olduğunu, 25/07/2013 tarihinden itibaren her ay düzenli olarak davacıların hisselerine düşen tutarların taksitler halinde ödendiğini, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, 2577 sayılı yasanın 28/4. maddesi uyarınca “Mahkeme kararlarının süresi içinde kamu görevlilerince yerine getirilmemesi halinde tazminat davası ancak ilgili idare aleyhinde açılabilir” hükmünü içerdiğinden davalıların pasif dava ehliyetleri bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, takibin dayanağını oluşturan ilamın Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/145 esas, 2009/286 karar sayılı ilamı olduğu ve infazı için icraya konulduğu, halen takibin derdest olduğu anlaşılmaktadır. 2577 sayılı yasa idari yargılama usulüne ilişkin olup 28/1. maddesinde “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez.” ve 4. maddesinde de “Mahkeme kararlarının süresi içinde kamu görevlilerince yerine getirilmemesi hâlinde tazminat davası ancak ilgili idare aleyhine açılabilir.” düzenlemeleri mevcuttur. Anlaşılacağı üzere 2577 sayılı yasanın 28. maddesinin 4. fıkrasında idari yargı yerlerinden verilen mahkeme kararlarının süresi içinde uygulanmaması haline ilişkin bir düzenleme yapılmıştır. Adli yargı yerlerinden verilen kararların infazını kapsamamaktadır.
Anayasanın 129/5. maddesi ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 13. maddesi uyarınca kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi halinin ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturacağından davanın ilgili yargı kolunda o kurum aleyhinde açılması gerekir.
Somut olaya gelince, davacılar, davalıların görevlerini kasten yerine getirmedikleri ve böylelikle kendilerinin zarara uğradığını iddia ettiklerine göre davalı kamu görevlilerinin kişisel kusurlarına dayanmışlardır. Şu durumda davalılara husumet yöneltilebileceğinin kabulü ile işin esası incelenerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken davanın husumet nedeni ile reddi isabetli olmayıp kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.