11. Hukuk Dairesi 2016/12338 E. , 2018/4489 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/11/2013 gün ve 2013/14-2013/664 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Mahkemece verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de, yapılan ilk incelemesinde, davalılardan ..."a Tebligat Kanununun 35. maddesine göre gerekçeli karar tebliğ edilmişse de davacı tarafından sunulan Müşterek ve Müteselsil Borç Senedi başlıklı belgede borçlunun ... kızı ... olarak belirtildiği görülmektedir. Bu nedenle İlçe Nüfus Müdürlüğü ve kolluk vasıtasıyla mahallinde yapılacak araştırmada gerçek kimlik bilgilerinin kullanılarak davalının adresinin tespiti ve Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca ilgilisine usulüne uygun tebligatın yapılması gerekir.
Gerekçeli kararın davalılar ... ve ..."a da Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Ancak bazı maddeleri dışında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”, yine, 6099 sayılı Kanun"un 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanun"un 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre, “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, 7201 sayılı Kanun"un 35. maddesine göre tebligat yapılamayacak olup, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir. Anılan davalıların yerleşim yeri adresleri İlçe Nüfus Müdürlüğünden sorulmuş ve ... nüfusuna kayıtlı bu isimde kişilerin kaydına rastlanmadığı cevabı verilmişse de, davalıların ... nüfusuna kayıtlı oldukları yönünde bir bilgi bulunmadığından sadece ... İlçesi yönünden yapılan araştırma yeterli değildir. Bu durumda, nüfus müdürlüğü aracılığıyla davalıların tüm Türkiye kapsamında araştırılması, eksiksiz kimlik bilgilerinin ve varsa yerleşim yerlerinin tespiti ile yasal mevzuata uygun olarak kendilerine karar tebliğinin ve temyiz hakkının sağlanması gerekir.
Yine davalılar ... ve ..."a da karar ilanen tebliğ edilmiştir. Tebligat Kanununun 28. maddesinde “Adresi meçhul olanlara tebligatın ilanen yapılacağı, yukarıki maddeler mucibince tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya iş yeri de bulunamayan kimsenin adresinin meçhul sayılacağı, adresin meçhul olması halinde keyfiyetin tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tesbit edileceği, bununla beraber tebliği çıkaran mercinin, muhatabın adresini resmî veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine soracağı ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettireceği” düzenlenmiştir. Bu kişiler için .../... adresine gönderilen davetiyelerin bila tebliğ iade edilmesi üzerine mahallinde yapılan zabıta araştırmasında davalıların köyden ayrıldıkları bildirilmiş, mahkemece başkaca bir araştırma yapılamadan davalılara ilanen tebligat yapılmıştır. Bu bakımdan mahkemece davalıların kimlik bilgilerinin ve adreslerinin kamu ve özel kuruluşlardan sorulması, özellikle nüfus müdürlüğünden araştırılması, eksiksiz kimlik bilgilerinin ve varsa yerleşim yerlerinin tespiti ile yasal mevzuata uygun olarak kendilerine karar tebliğinin ve temyiz hakkının sağlanması gerekir.
Yukarıda belirtilen eksikliklerin ikmali ve her halükarda davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, anılan eksikliklerin ikmali için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.