11. Hukuk Dairesi 2016/13345 E. , 2018/4488 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/06/2016 tarih ve 2015/150-2016/178 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 2013/15633 sayılı "..." ibareli kötüniyetli marka başvurusuna müvekkilinin kendisiyle özdeşmiş "..." ve "..." ibareli tanınmış markalarına dayanarak yaptığı itirazın davalı TPE"nın YİDK"nca nihai olarak reddedildiğini, başvurunun tescilinin iltibasa sebebiyet vereceğini, davalı şirketin, müvekkilinin tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, müvekkilinin markalarının zarar göreceğini ileri sürerek TPE YİDK"nın 2015-M-955 sayılı kararının iptalini, davalı şirket adına başvurusu yapılan 2013/15633 sayılı markanın tescili halinde hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, "..." ibaresinin davacının tekeline verilemeyeceğini, davacı adına tescilli 2011/64231 sayılı "..." markasının farklı mal ve hizmetleri kapsadığını, 556 sayılı KHK"nın 8/4. maddesinin koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, "..." kelimesinin ... telefonlarını tanımladığını, işaretlerin tüketicilerin karıştırmasına sebebiyet vermeyecek derecede farklı olduklarını, davacının "..." markasının, müvekkilinin başvurusundan farklı mal ve hizmetleri kapsadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının "..." ibareli markasıyla davalının "..." ibareli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, davacının 2011/64231 sayılı markası ile dava konusu marka kapsamındaki mal ve hizmetler benzer olmadığından aralarında 556 sayılı KHK"nın 8/-b maddesi uyarınca iltibasın doğmadığı, davalı başvurusunun davacının markasından yararlanarak haksız yarar sağlayacağının kanıtlanamadığı, 556 sayılı KHK"nın 8/4. maddesindeki koşulların oluşmadığı, davalı şirket başvurusunun kötüniyetli yapıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı şirket adına başvurusu yapılan "..." ibareli marka ile davacı adına tescilli "..." ibareli markanın kapsamında yer alan hizmetlerin 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında benzer tür hizmet sayılamayacak olmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 18/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.