Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4983
Karar No: 2021/2942
Karar Tarihi: 27.04.2021

Silahlı terör örgütüne üye olma - Terör örgütü propagandası yapma - Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi - Mala zarar verme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/4983 Esas 2021/2942 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2020/4983 E.  ,  2021/2942 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi

    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Terör örgütü propagandası yapma, Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi, Mala zarar verme
    Hüküm : 1-) Sanık ... hakkında;
    a-)Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi suçundan; beraat (6 kez)
    b-) Mala zarar verme suçundan; beraat (6 kez)
    c-)Terör örgütü propagandası yapmak suçundan; 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi uyarınca kamu davasının ertelenmesi
    d-) Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan; TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5/1, TCK’nın 53/1-2-3, 58/6-9, 62, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet
    2-) Sanık ... hakkında;
    a-)Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi suçundan; beraat (4 kez)
    b-) Mala zarar verme suçundan; beraat (4 kez)
    c-) Terör örgütü propagandası yapmak suçundan; 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi uyarınca kamu davasının ertelenmesi



    d-) Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan; TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5/1, TCK’nın 53/1-2-3, 58/6-9, 62, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet
    3-) Sanık ... hakkında;
    a-)Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan; CMK"nın 223/7 maddesi uyarınca kamu davasının reddi
    b-) Mala zarar verme suçundan; beraat

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1-) Katılanın temyiz talebine yönelik yapılan incelemede;
    Silahlı terör örgütüne üye olma, terör örgütü propagandası yapma, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi, diğer mağdurlara yönelik mala zarar verme suçları bakımından, suçların niteliğine göre suçlardan doğrudan zarar gören sıfatı ve davaya katılma hakkı bulunmaması karşısında verilen katılma kararı hukuki sonuç doğurmayacağı ve hükmü temyiz etme hakkı vermeyeceğinden temyiz isteğinin CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    2-) Sanıklar ... ve ... hakkında terör örgütü propagandası yapma suçuna yönelik verilen karara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 1. fıkrasına göre verilen kovuşturmanın ertelenmesine ilişkin kararlar anılan maddenin 4. fıkrası ile CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası 2. cümlesi hükmü karşısında durma kararı niteliğinde ve itiraza tabi olup, temyizi mümkün bulunmadığından, temyiz incelemesine yer olmadığına, gereğinin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
    3-) Sanık ... hakkında 20.02.2010 tarihli müşteki ...’a yönelik mala zarar verme suçundan verilen beraat kararına ilişkin temyiz itirazının incelenmesinde;
    Sanık hakkında açılan kamu davasında suç tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı kanunun 151/1 maddesinde öngörülen cezanın süresi itibariyle 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e ve 67/2-a maddeleri gereğince sanık hakkında belirlenen 8 yıl olağan dava zamanaşımının, zamanaşımı süresini kesen son işlem olan sanığın savunmasının alındığı 24.11.2010 tarihi ile inceleme tarihi arasında davanın olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olması nedeniyle, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK"nın 233/8. maddesi uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,


    4-) Sanıklar ... hakkında tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi ve mala zarar verme; sanık ... hakkında 20.02.2010 tarihli tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi ve mala zarar verme suçlarından verilen beraat kararlarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yapılan yargılama sonunda sanıkların dosya kapsamında itibar edilebilir nitelikle ve düzeyde atılı suçları işlediklerini gösterir somut ve şüpheden uzak delil elde edilemediği, teşhise ilişkin işlemlerin tereddüt taşıdığı ve bu şüpheli durumun sanıklar lehine değerlendirilmesi gerekeceği gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle beraate ilişkin hükmün ONANMASINA,
    5-) Sanıklar ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkumiyet kararlarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde aşağıdaki hususlar dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    a) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararı nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
    b) Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında, örgütsel faaliyet kapsamında işlendiği kabul edilen müsnet suçlardan mahkumiyetine karar verilen doğrudan ve yalnızca TCK’nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, uygulama maddesi olarak aynı Kanunun 58/6 maddelerinin gösterilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 312. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususların aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlerin TCK"nın 53. maddesine dair kısımlarının çıkarılarak yerine ""sanık hakkında Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının gözetilerek TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına"" ibaresinin eklenmesi, yine hükümlerin tekerrüre ilişkin kısımlarının çıkarılarak yerine "TCK 58/9 maddesi gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına, ayrıca hükmün infazından sonra denetimli serbestlik tedbirlerine tabi tutulmasına" ibaresinin yazılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,



    6-) Sanık ... hakkında 17.02.2010 tarihli tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi ve mala zarar verme, sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma ve mala zarar verme suçlarından verilen kararlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    a-) 30.01.2013 ve 14.08.2013 tarihli esas hakkındaki mütalaa beyanlarında sanık ... hakkında görüş bulunmadığı gibi devam eden celselerde de önceki mütalaaların tekrarıyla yetinildiği anlaşılmakla; sanıklardan ... hakkında Cumhuriyet savcısının usulüne uygun şekilde esas hakkındaki görüşü alınmadan hüküm kurulması suretiyle CMK"nın 216. maddesine aykırı davranılması,
    b-) 5271 sayılı Kanunun 210. maddesinin (1) numaralı fıkrası “olayın delili, bir tanığın açıklamalarından ibaret ise, bu tanık duruşmada mutlaka dinlenir. Daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanağın veya yazılı bir açıklamanın okunması dinleme yerine geçemez.” şeklinde düzenlenmiştir.
    Bu şekilde, yargılama konusu olayla ilgili sadece bir tanığın beyanından başka bir delilin bulunmaması ya da olayla ilgili olarak bir tanığın ifadesinin belirleyici delil olması hallerinde, tanığın duruşmada mutlaka dinlenilmesi gerektiği ifade edilerek doğrudan doğruyalık ilkesine açık bir vurgu yapılmıştır.
    5726 sayılı Tanık Koruma Kanununun 9/8. maddesine göre "bu kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine göre, hakkında tedbir uygulanan tanığın beyanının tek başına hükme esas teşkil etmez" şeklindeki düzenleme de nazara alındığında; olayın sübutu açısından tek delilinin bir tanığın açıklamalarından ibaret olması, ayrıca bu tanığın bir de gizli tanık olması halinde, “5271 sayılı Kanun"un 211. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca, gizli tanığın duruşmada mutlaka dinlenmesi gerektiği, önceki beyanlarının okunması ile yetinilebilmesinin mümkün olmadığı açıktır.
    Tüm bu açıklamalar kapsamında somut olay irdelendiğinde;
    1 nolu gizli tanığın beyanlarının sanıklar ... ve ... hakkındaki 17.02.2010 tarihli mala zarar verme suçuna ilişkin dosya kapsamında tek ve belirleyici delil statüsünde bulunduğu nazara alındığında; öncelikle gizli tanığın, CMK"nın 210. maddesinin 1. fıkrası uyarınca aynı Kanunun 58/2-3 maddeleri de gözetilerek mutlaka duruşmada dinlenmesi gerektiği halde suçlamayı reddeden sanıkların beyanına karşılık, tek delil statüsünde bulunan gizli tanığın önceki beyanlarının okunulması ile yetinilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının, katılanın ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 27.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi