4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2988 Karar No: 2016/1886 Karar Tarihi: 17.02.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/2988 Esas 2016/1886 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/2988 E. , 2016/1886 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/02/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının eski eşi olduğunu, davalının müşterek çocuklarını görmek için çocukları ile birlikte yaşadığı eve ziyarete geldiği sırada ve çocuklarının da bulunduğu ortamda onurunu zedeleyecek şekilde hakaret ettiğini belirterek manevi tazminat talep etmiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Yerel mahkemece; açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa"nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olayda; olay tarihi, olayın oluş şekli ve gelişimi, davacının sarf ettiği sözlerin ağırlığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile yukarıdaki ilkeler gözönüne alındığında, hükmedilen manevi tazminat azdır, daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.