14. Hukuk Dairesi 2015/11067 E. , 2018/4334 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.03.2012 gününde verilen dilekçe ile ... iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, ... İlçesi, ... Mahallesi, 6 pafta, 43 ada ve 7 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde ... depremi nedeniyle yapılmış afet konutu mevcut olduğunu, bu taşınmazın uzun yıllar müvekkilinin zilyet ve tasarrufunda kaldığını; ancak, ... ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü’nün 10.09.2004 tarihli işlemi ile iki ayrı yerde hak sahibi olunamayacağından bahisle müvekkili hakkındaki hak sahipliğinin iptaline ve dava konusu yerin davalılardan ... adına tesciline karar verildiğini, söz konusu idari işlemin Diyarbakır 2. İdare Mahkemesinin 2006/479 E. ve 2007/1839 K. sayılı kararı ile iptal edildiğini, bu nedenle İdarece davalı ... adına yapılan tescil işleminin yolsuz bir tescil olduğunu, dava konusu taşınmazın davalı ... tarafından 06.07.2011 tarihinde diğer davalı ...’ye satıldığını ve tevhid işlemi dolayısıyla 43 ada, 31 parsel sayılı taşınmazın oluşturulduğunu, davalı ...’nin iyiniyetli olmadığını ileri sürerek, ... İlçesi, ... Mahallesi, 6 pafta, 43 ada ve 7 parselde kayıtlı taşınmazın tevhid edildiği 43 ada 31 parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile ... iptali ve tescil isteminde bulunmuştur.
Davalı ... vekili, davaya konu taşınmazın deprem nedeniyle müvekkiline tahsis edildiğini, ... sicil müdürlüğünde malik olarak tescilinin yapıldığını ve taşınmazın 06.07.2011 tarihinde diğer davalı ...’ye satıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... 25.04.2013 tarihli celsedeki beyanında, dava konusu taşınmazın nizalı olduğunu bilmediğini, dava konusu taşınmaz ile komşu parseli tevhit ettirdiğini, ancak ifraz edilmesi için başvuru yaptığını, ifraz işlemi tamamlandıktan sonra dava konusu taşınmazı davalı ..."a iade edeceği hususunun dikkate alınmasını isteğini ifade etmiştir.
Mahkemece, dava konusu ... Mahallesi 43 ada, 7 parsel sayılı taşınmazın 06.07.2011 tarihinde davalılardan ... tarafından diğer davalı ...’ye satıldığı, dava tarihi itibariyle tapuda kayıtlı olmayan davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğunden reddine ve davalı ...’nin TMK 1023. maddesi gereğince dava konusu taşınmazı iyiniyetle edindiği gerekçesiyle adı geçen davalı yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda; ... İlçesinde 1975 yılında meydana gelen deprem nedeniyle davacı ve davalılardan ...’ın 7269 sayılı Kanun ve bu kanun kapsamında çıkartılan “Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine göre hak sahibi oldukları anlaşılmaktadır. Ancak davacıya ve davalıya bu hak sahipliği kapsamında hangi taşınmaz ya da taşınmazların tahsis edildiği, davacıya dava konusu taşınmaz üzerindeki hak sahipliğinin idarece iptaline ve davalılardan ... adına tesciline dayanak teşkil eden Güldiken Köyünde tahsis yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa hangi taşınmazın tahsis edildiği hususların ilgili kurumlardan araştırılması, ... 2. İdare Mahkemesi"nin 2006/479 Esas, 2007/1839 Karar sayılı dosyası ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2004/13 Esas sayılı dosyasının incelenmesi, davalılar arasında akrabalık ilişkisinin bulunup bulunmadığının saptanması, toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.