16. Hukuk Dairesi 2019/5221 E. , 2019/8639 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan sınırlarını belirttiği taşınmaz üzerinde, lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu halde, Hazine tarafından açılan kendisinin taraf olmadığı başka bir dava sonucunda taşınmazın Hazine adına tesciline karar verildiğini belirterek, Hazine adına oluşan tapu kaydının iptali ile taşınmazın kendi adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, usule ilişin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, ...Mahallesinde bulunan bilirkişi ... tarafından düzenlenen 12.02.2013 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A1) harfiyle gösterilen 4.407,68 metrekare miktarındaki taşınmazın tarla vasfıyla davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, teknik bilirkişinin 12.02.2013 havale tarihli rapor ve krokisinde (A1) harfi ile gösterilen 4.407,68 metrekarelik taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddeleri uyarınca zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Şöyleki, taşınmazın niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini belirlemede en iyi yöntem hava fotoğrafı incelemesi olduğu halde, mahkemece hava fotoğrafları üzerinde yöntemine uygun şekilde inceleme yaptırılmamış ve taşınmazın niteliğinin ne olduğu, öncesinin imar-ihyayı gerektiren yerlerden olup olmadığı belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın ne zaman ve hangi sebeple tescil harici bırakıldığı hususu Kadastro Müdürlüğünden sorularak belirlenmeli, taşınmazın imar planı kapsamında olup olmadığı ve imar planı kapsamında ise imar planının onay ve kesinleşme tarihleri ilgili mercilerden sorularak saptanmalı, çekişmeli taşınmazın bulunduğu alana ilişkin imar planının bir örneği dosya arasına konulmalı, imar planı dava tarihinden önce kesinleşmiş ise bu tarihten, aksi halde dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının tarihleri açıkça yazılmak suretiyle en az üç tanesi Harita Genel Komutanlığından getirtilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinin katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden intikal ettiği ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı beyanları arasında çelişki doğması halinde çelişkiler yöntemince giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisi ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılmak suretiyle, dava konusu taşınmazın konumu hava fotoğrafı üzerinde gösterilmeli, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ve arazi üzerinde ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesi ve keşfi izlemeye ve denetlemeye elverişli ayrıntılı harita ve rapor düzenlemeleri istenilmeli; çekişmeli taşınmazın imar planı kapsamında olduğunun anlaşılması halinde 3402 sayılı Kanun"un 17. maddesi göz önüne alınarak imar planının onay tarihinden önce 3402 sayılı Yasa"nın 14 ve 17. maddesinde öngörülen koşulların davacı taraf yararına gerçekleşmiş olup olmadığı belirlenmeli, bundan sonra, dava konusu taşınmazın karar tarihinden sonra 11.05.2016 gününde ihdasen Hazine adına tescil edildiği de gözetilerek davanın tapu iptali ve tescil davasına dönüştüğü gözetilmeli ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.