Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13554
Karar No: 2018/4324
Karar Tarihi: 04.06.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/13554 Esas 2018/4324 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı yükleniciden satın aldığı evin tapu kaydına tescil edilmesi ve ilave katların da dahil edildiği kat irtifakı tesis edilmesi için dava açtı. Mahkeme, davanın reddine karar verdi, ancak davalı yüklenici temsilcisi sonradan kabul beyanında bulundu. Davalı yüklenici vekili, davalıların zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunu ve davalı yüklenici şirket temsilcisinin kabulünün geçerli olmadığını savundu. Ancak Yargıtay, kabulün yanlızca dilekçe veya yargılama sırasında söz ile yapılması gerektiğini belirterek, davalı yüklenicinin temsilcisi tarafından yapılan kabul beyanından geri dönmesinin mümkün olmadığını belirtti. Sonuç olarak, Yargıtay kararı bozarak hükmün tekrar değerlendirilmesi gerektiğine karar verdi.
6100 sayılı HMK’nun 308. maddesi, bir davalının kabulünün, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesi olduğunu belirtmektedir.
6100 sayılı HMK’nun “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kı
14. Hukuk Dairesi         2015/13554 E.  ,  2018/4324 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.06.2013 gününde verilen dilekçe ile yükleniciden satın almaya dayalı ... iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, yükleniciden satın almaya dayalı ... iptal ve tescil ve kat irtifakı tesisi istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, davacı ile davalı yüklenici ... İnşaat Taah. Gıda Tekstil Emlak Taşımacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında resmi şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 2453 ada 7 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı binada yapılacak 2 ilave katta toplam 8 dairenin davacıya satışının vaat edildiğini, satış bedelinin ödendiğini, binada mevcut bir kat irtifakı kurulu olduğundan diğer bağımsız bölüm maliklerinin davalı sıfatıyla gösterildiğini ve diğer davalıların tadilat projesine muvafakat verdiklerini, dava konusu bağımsız bölümlerin davacı adına tescili ile ilave 2 kattaki bağımsız bölümlerin de dahil olacağı şekilde hükmen kat irtifakı tesisini talep etmiştir.
    Davalı yüklenici vekili, 04.09.2012 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin gerçekte müvekkilinin davacıya olan borcuna karşılık olarak teminat amaçlı yapıldığını, ayrıca müvekkil şirketin mali açıdan zor durumda olması nedeniyle dava konusu inşaattaki bir kısım imalatların davacı tarafından finanse edildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalılar, husumet itirazında bulunarak davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Davalı yüklenici şirketin temsilcisi... hükmün temyiz edilerek dosyanın Yargıtay’a gönderilmesinden sonra vermiş olduğu kimliği onaylı 12.08.2015 tarihli dilekçesi ile davayı kabul ettiğini bildirmiştir.
    Davalı yüklenici şirketin vekili 20.10.2015 tarihli dilekçesi ile şirket temsilcisinin kabule ilişkin dilekçesinin hukuki geçerliliği olmadığını, davalı şirketin diğer davalılar ile zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunu, diğer davalıların kabulü olmadan kabul beyanının geçerli olmadığını belirterek, kabul beyanının reddi ile hükmün onanmasını istemiştir.
    6100 sayılı HMK’nun 308. maddesinde kabulün, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesi olduğu belirtilmiştir.
    6100 sayılı HMK’nun “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
    Yukarıda belirtildiği üzere kabulün kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki kabulün geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır.
    6100 sayılı HMK’nun 311. maddesinde irade bozukluğu hallerinde feragat ve kabulün iptalinin istenebileceği belirtilmiştir. Davalı yüklenici vekilinin, şirket temsilcisi tarafından yapılan kabul beyanıyla ilgili dilekçesinde irade sakatlığı iddiası bulunmamaktadır. Davalı yüklenici şirket vekilinin kabul beyanından dönmesi mümkün değildir.
    Bu nedenle kararın, davalı yüklenicinin davayı kabul beyanı değerlendirilerek mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    04.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi