Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/8182
Karar No: 2019/5890
Karar Tarihi: 08.05.2019

Kişilerin huzur ve sükununu bozma - haberleşmenin gizliliğini ihlal - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/8182 Esas 2019/5890 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıklara, bir filmde şikayetçinin telefon numarasının izni olmadan kullanılması suçlaması ile açılan davalar, şikayet yokluğu nedeniyle düşmüştür. İddianamenin suçlama ve iddia ettiği eylemleri detaylandırmadığı için hukuka aykırı olduğu ve sanıkların savunmalarının alınmadığı için CMK'nın ilgili maddelerine uyulmadığı belirtilmiştir. Mağdurun kişisel veri niteliğindeki cep telefonu numarasının rızası dışında yayımlanması suçlaması da TCK'nın 136/1 maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği halde, suç tarihinin hatalı belirlendiği ve kişilerin huzur ve sükununu bozma ile haberleşmenin gizliliğini ihlal suçlarından şikayet yokluğu nedeniyle düşme kararının hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise TCK'nın 123/1, 53/1, 132/2, 136/1 ve CMK'nın 170/4, 191 ve 193. maddeleridir.
12. Ceza Dairesi         2018/8182 E.  ,  2019/5890 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suçlar : Kişilerin huzur ve sükununu bozma, haberleşmenin gizliliğini ihlal
    Hükümler : Sanıklar hakkında TCK"nın 73/1-4 ve CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince ayrı ayrı düşme

    Kişilerin huzur ve sükununu bozma ile haberleşmenin gizliliğini ihlal suçlarından sanıklar hakkındaki davaların şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1-İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 16.09.2015 tarihli iddianamesi ile “Yukarıda açık kimlik adresi belirtilen şüpheli ..."nın ... Film Müzik Yapım şirketinin yetkilisi olduğu, şüpheli ..."nin ... Film yetkilisi oldukları, suça konu ... 2 isimli filmde şikayetçi ..."nin ... nolu telefon hattını izni olmadan filmde kullanıldığı, bu nedenle özel hayatın gizliliği ve kişilerin huzur sükununu bozduğundan bahisle şikayetçi olmuş, şüphelilerin savunmasında telefon numarasının kasıtlı olarak film sahnesine konulmadığını hata sonucu konulduğunu, şikayetçi rahatsız edilmiş olsa idi ve bunu kendilerine bildirmeleri sorununda 3 saniyelik görüntü kaydının buzlanmasının mümkün olduğunu, suç işleme kasıtlarının olmadığını beyan etmiş, bunun üzerine Cumhuriyet Başsavcılığımızca 2014/117884 soruşturma evrakı üzerinden şüphelilerin üzerine atılı özel hayatın gizliliği ihlal ve huzur sükunun bozmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu karara şikayetçi tarafından itiraz edildiği, İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği 2015/1836 değişik iş kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına karar verildiği kararı anlaşıldığı, bu nedenle dava açmak zarureti doğduğu...” biçimindeki ibarelere dayalı olarak sanıklar hakkında kamu davası açıldığı, iddianamede 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 123/1, 53/1, 132/2. madde ve fıkralarının sevk maddesi olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemelerce bir yargılama faaliyetinin yapılabilmesi ve hüküm kurulabilmesi için, yargılamaya konu edilecek eylemle ilgili usulüne uygun olarak açılmış bir ceza davası bulunmalıdır. Nitekim, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 170/4. madde ve fıkrasında, “İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır.” ve aynı Kanun"un 225/1. madde ve fıkrasında, “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir.” düzenlemelerine yer verilmiş olup, iddianamede, yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiilin ya da fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir tereddüte yer bırakmayacak biçimde açıklanması ve açıklanan fiil ve faili hakkında yargılama yapılarak hüküm verilmesi gerekir.
    Yargılamaya konu somut olayda; sanıklara yüklenen ve suç oluşturduğu kabul edilen eylemlerin neler olduğundan bahsedilmeksizin sadece tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin ifadelerine ve soruşturmanın geçirdiği aşamalara yer verilerek sanıkların sevk maddelerine göre cezalandırılmasını isteme şeklindeki iddianamenin, eylemler açıklanmadığı için suç yükleme niteliğinde sayılamayacağı, dolayısıyla anılan belgenin hukuken iddianame niteliğini taşımadığı gözetilip, sanıklar hakkında usulüne uygun dava açılmasının sağlanması gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurularak, 5271 sayılı CMK"nın 225/1. madde ve fıkrasına uyulmaması,
    2-Kabul ve uygulamaya göre de:
    a)Sanıkların savunması alınmadan karar verilmesi suretiyle CMK"nın 191 ve 193. maddelerine uyulmaması,
    b)Mağdurun kişisel veri niteliğindeki cep telefonu numarasının rızası dışında yayımlanması eyleminin, TCK"nın 132. maddesindeki haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu değil, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olmayan TCK"nın 136/1. madde ve fıkrasındaki verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturacağı ve 04.09.2014 havaleli şikayet dilekçesinde sanıkların eylemlerinden dolayı mağdurun rahatsız edilmesinin halen devam ettiği açıklanıp, iddianamede suç tarihinin 2014 olarak gösterildiği dikkate alınmaksızın, mağdurun şikayet tarihi itibariyle rahatsız edildiğine dair iddialarının doğru olup olmadığına yönelik hiçbir araştırma da yapılmadan, suç tarihi 12.02.2009 olarak kabul edilip, yasal ve yeterli olmayan yazılı gerekçelerle kişilerin huzur ve sükununu bozma ile haberleşmenin gizliliğini ihlal suçlarından şikayet yokluğu nedeniyle düşme kararı verilmesi,
    c)Suç tarihinin 12.02.2009 olarak kabul edilmesi karşısında, 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un geçici 1. maddesinin, “31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı; a) Soruşturma evresinde, 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine, b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine, c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine, karar verilir.” hükmü gereğince değerlendirme yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeksizin hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi