Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1051
Karar No: 2018/4466
Karar Tarihi: 18.06.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/1051 Esas 2018/4466 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalılardan meyve alımı yaptığını, nakit para alışverişi sonrasında davalı ...'nun asıl borçlu, davalı ...'nun kefil sıfatıyla imzaladığı bononun lehtar olarak kendisine verildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını söyleyerek borcun yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etti. Davalılar, bonodaki imzaların kendilerine ait olmadığını iddia etti. Mahkeme, imzaların davalıların eli ürünü olmadığını tespit ettiği gerekçesiyle davayı reddetti. Davacı vekili karara itiraz ederek bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için dava konusu bonoya ilişkin imza incelemesi yapılmasını talep etti. Yargıtay da mahkemenin eksik inceleme yaparak karar verdiğine hükmederek kararı bozdu ve dava dosyasındaki bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilerek sağlıklı, ayrıntılı bir incelemenin yapılarak sonuca göre karar verilmesi gerektiğine karar verdi. Kanun maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu maddeleri (HMK) 279.
11. Hukuk Dairesi         2017/1051 E.  ,  2018/4466 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18.07.2016 tarih ve 2014/8-2016/346 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkilinin davalılardan meyve alımı yaptığını, davalıların sıkıntılarını müvekkiline açması sonucunda aralarında nakit para alış verişi olduğunu, bu para alış verişi sonrası davalı ...’nun asıl borçlu ve davalı ...’nun kefil sıfatıyla imzaladığı 06.10.2011 vade tarihli 110.000,00 TL bedelli bononun lehtar olarak müvekkiline verildiğini, vade tarihinde davalılar tarafından borcun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibine geçildiğini, davalılar tarafından borca ve imzaya itiraz davası açıldığını, oysa bonodaki imzaların davalılara ait olduğunu ileri sürerek davalılara ödenen 110.000,00 TL"nin vade tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili; söz konusu bonodaki imzaların müvekkillerine ait olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu bono üzerindeki imzaların davalıların eli ürünü olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, bonoya dayalı alacak istemine ilişkin olup, davalılar vekili, bonodaki imzaların müvekkillerine ait olmadığını savunmuştur. Bu haliyle uyuşmazlığın çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirmektedir. Herhangi bir belgedeki imza veya yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak incelemenin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip
    karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır. Mahkemece, dava konusu edilen bono üzerindeki imzaların davalıların eli ürünü olup olmadığı hakkında bilirkişi raporları alınmışsa da alınan imza incelemesine konu raporların dosya kapsamında bulunan ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2012/34 Esas sayılı dosyasında aldırılan raporlar ile çelişik olduğu, özellikle hükme esas alınan son bilirkişi heyeti tarafından verilen ayrık raporların HMK’nın 279. maddesine aykırı olarak düzenlendiği ve yukarıda anılan hususları içermediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, mahkemece ehil kişilerce dava konusu bonoya ilişkin imza incelemesi yapılması, dava dosyasındaki bu konuda alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi, sağlıklı, ayrıntılı ve ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin dosyasında yer alan bilirkişi raporlarını da irdeleyen alınacak bilirkişi raporuna göre ortaya çıkacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmamış, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    2- Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 18.06.2018tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi