12. Ceza Dairesi 2019/2125 E. , 2019/5887 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Hâkimliği
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan şüpheliler ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Samandağ Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 15.05.2018 tarihli ve 2018/494 soruşturma, 2018/575 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Hatay 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 02.10.2018 tarihli ve 2018/2127 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun"un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun"un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun"un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda, müşteki ... ve şüpheliler arasında miras meselesinden kaynaklı ihtilaf bulunduğu, müşteki ve arkadaşlarının şüpheli ... tarafından şüphelinin çalışmakta olduğu Aile Sağlığı Merkezine konuşmak üzere davet edildiği, şüpheli..."in kendisine ait el kamerasını muayene odasında müşteki ve arkadaşlarının göremeyeceği bir yere yerleştirdiği ve taraflar arasında geçen, alenilik unsuru da taşımayan görüşmeler ile görüntülerin bu şekilde kayda alındığı, olay sebebiyle idare tarafından atanan muhakkik ..."ün inceleme ve araştırma raporuna da konu olduğu üzere olayın bu şekilde gerçekleştiği nazara alındığında; kovuşturmaya yer olmadığına ait kararda belirtildiği gibi anılan görüntü ve ses kayıtlarının Aile Sağlığı Merkezine ait güvenlik kamera görüntüleri olmadığı gibi, taraflar arasında gerçekleşen görüşmenin de şüpheli..."in özel odasında gerçekleştiği, önceden hazırlanmış gizli kamera ile kayıt edildiği ve toplanan deliller ile tüm soruşturma evrakı kapsamından kamu davası açmaya yarar yeterli delil ve şüphenin elde edildiği anlaşılmakla, bu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 01.02.2019 tarihli ve 94660652-105-31-15692-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.02.2019 gün ve 2019/15347 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve soruşturma evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
En az üç veya daha fazla kişinin, başkalarının bilmeyeceği ve sınırlı bir dinleyici çevresi dışına çıkmayacağı yönünde haklı bir inanç ve iradeyle hareket ederek, herhangi bir aracı vasıta olarak kullanmadan, yüz yüze gerçekleştirdikleri, ancak özel bir çaba gösterilerek duyulabilecek, aleni olmayan, söze dayalı, sesli düşünce açıklamalarının, söyleşinin tarafı olan kişi veya kişilerce, ilgililerinin rızası olmaksızın, akustik olarak tekrar dinlenebilmesi imkanını sağlayan bir aletle kaydedilmesi, TCK"nın 133/2. madde ve fıkrasında kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması başlığı altında suç olarak tanımlanmıştır. Anılan suçun oluşabilmesi için, söyleşinin, “aleni olmaması”; yani, “belirsiz sayıda kişinin, ayrıca bir çaba harcamadan, rahatlıkla duyabileceği ve algılayabileceği şekilde konuşulmaması” gerekli ve yeterli olup, söyleşi içeriğinin suçun oluşması bakımından bir önemi yoktur. Buna göre, söyleşi; gizlilik taşıyan ve özel yaşam alanı kapsamında yer alan konularla ilgili olabileceği gibi, herkes tarafından bilinen veya anlamsız ya da sıradan hususlar hakkında da olabilir. Ayrıca, söyleşinin nerede yapıldığı da önemli değildir, yeter ki aleni olmayacak şekilde konuşulsun.
Bu açıklamalar ışığında incelenen dosyada, gerek aynı olaya ilişkin idare tarafından atanan muhakkik ..."ün inceleme ve araştırma raporuna gerek alınan beyanların içeriğine göre; şikayetçi ..."nın müvekkili ile şüpheliler arasındaki miras hukukundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için şüpheli ..."un daveti üzerine bir araya gelen tarafların, şüpheli Yusuf"un çalışmakta olduğu Aile Sağlık Merkezinde bulunan muayene odasındaki konuşmalarının, şüpheli Yusuf tarafından ona ait el kamerası ile gizlice kaydedildiği gibi, söyleşinin “aleni olmaması” açısından, mekanın bir önemi olmayıp, belirsiz sayıda kişi tarafından özel bir çaba gösterilmeksizin duyulabilecek ve algılanabilecek şekilde konuşulmamasının yeterli olduğu dikkate alındığında, şüpheliler hakkındaki delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu ve bu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, Samandağ Cumhuriyet Başsavcılığınca “...Şüphelilerin Cumhuriyet Başsavcılığı"mıza sunmuş olduğu görüntülerin Aile Hekimliği"ne ait güvenlik kamerası görüntüsü olduğu, şüpheliler tarafından özellikle müştekinin iddia ettiği şekilde konulmadığı, konuşmanın kamuya açık bir alanda yapıldığından aleni bir konuşma olduğu, böylece atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı...” biçimindeki, yanılgılı delil takdirine ve yasal olmayan gerekçeye dayalı olarak verilen 15.05.2018 tarihli ve 2018/494 soruşturma, 2018/575 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine ilişkin mercii Hatay 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 02.10.2018 tarihli ve 2018/2127 değişik iş sayılı kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Hatay 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 02.10.2018 tarihli ve 2018/2127 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.