11. Hukuk Dairesi 2016/13018 E. , 2018/4464 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/12/2015 tarih ve 2014/545-2015/982 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerine istinaden müvekkilinin farklı tarihlerde dört adet kredi kullandığını, daha sonra bu kredilerin hepsini 13.05.2013 tarihinde erken ödemeleri yaparak kapattığını, ancak erken ödeme sırasında müvekkilinden toplam 39.676,85 TL erken kapama komisyonu alındığını, alınan ücretin çok fahiş olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL"nin en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında talebini 30.465,85 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili tarafından gerçekleştirilen tüm işlemlerin yasal düzenleme ve bankacılık uygulamalarına uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında dört adet genel kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşmelerde davalının erken ödeme nedeniyle maruz kalacağı kâr mahrumiyeti, zarar ve maliyeti doğabilecek vergi ve KKDF gibi mali yükümlülükleri müşteriden talep edeceğinin düzenlendiği, buna göre erken kapama komisyon oranlarının dört kredi için ayrı ayrı belirlendiği ve banka tarafından uygulanan erken kapama komisyon oranlarının fahiş olduğu, çünkü kredilerin erken ödemesinin banka yönünden gelir kaybı olarak nitelendirilemeyeceği, zira bankanın ödenen bu paraları yeniden başka kişilere kredi olarak kullandırabileceği, erken kapama komisyon oranının %2 olarak alınmasının emsal uygulamalara uygun ve makul olduğu, bunu aşan miktarın davacıya iadesi gerektiği gerekçesiyle ıslah ile artırılan talebe bağlı kalınarak davanın kabulü ile, 30.465,85 TL"nin, 10.000,00 TL"sine dava tarihinden itibaren geri kalan kısmına ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.560,62 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.