213 sayılı Vergi Usul Kanunu

21. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2005
Karar No: 2016/4456
Karar Tarihi: 17.05.2016

213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/2005 Esas 2016/4456 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, şirketin hissedarı ve münferiden temsile yetkili müdürüdür. Sanığın 2005-2008 yılları arasında sahte belge düzenlemesi ve varlığı sabit olan mal alış ve gider faturalarını incelemeye ibraz etmemesi suçlamasıyla açılan davada beraat ettiği görülmektedir. Dosyada mevcut vergi suçu raporu ve vergi tekniği raporu karşısında sahte olduklarına dair kuşku bulunmayan faturaların sanığın tarafından düzenlettirildiği belirtilmektedir. Sanığın defter ve belge gizleme suçunun da sübuta ermiş olduğu gözetilmeden beraat etmesi isabetsiz bir karardır.
Kanun maddeleri:
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 13. maddesi: Defter ve belgelerin ibrazı
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi: Temyiz yoluyla verilecek kararlar
- 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi: Bozma kararı verilecek haller

21. Ceza Dairesi 2016/2005 E. , 2016/4456 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
HÜKÜM : Beraat

.... Tic. Ltd. Şti"nin hissedarı ve münferiden temsile yetkili müdürü olan sanık ..."in, 2005, 2006, 2007 ve 2008 yıllarında sahte belge düzenleme ve 08.03.2010 tarihinde yapılan tebligata rağmen varlığı sabit olan mal alış ve gider faturalarını incelemeye ibraz etmeyerek gizleme suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; ..... Noterliği"nin 16.09.2004 tarih,... yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi ile şirket ortaklarından..."ın, 18 paya karşılık gelen şirket hissesinin sanık ..."e devredildiği ve aynı tarihli 16372 yevmiye numaralı karar ile sanığın şirketi 10 yıl süreyle müdür olarak temsil ve ilzama münferiden yetkili kılındığı, söz konusu kararların 30.09.2004 tarihinde ... Ticaret Sicil Memurluğunca tescil edildiği, suça konu faturaların düzenlendiği dönemde; sanığın şirketi temsile yetkili müdür olduğu anlaşılmakla, sahte fatura düzenleme suçunun oluşabilmesi için faturalardaki yazı, rakam ve imzaların mutlaka şirket ortaklarına ait olmasının gerekmediği, onlar adına hareket eden kişilerce de bu belgelerin düzenlenmiş olması durumunda suçun oluşacağı cihetle; dosyada mevcut 19.10.2010 gün, VDENR-2010-1603/53 sayılı vergi suçu raporu, 27.07.2010 gün, VDENR-2010-1603/19 sayılı vergi tekniği raporu karşısında sahte olduklarına dair kuşku bulunmayan 2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarına ilişkin suça konu faturaların sanık tarafından düzenlettirildiği, 2008 yılına ilişkin faturaların ele geçirilemediği gibi şirketin de 2008 yılına ilişkin hiçbir beyanının bulunmadığı, büyük alış formlarında...Tic. Ltd. Şti"nden alış yaptığını beyan eden mükelleflerin bulunmasının suçun oluşması için yeterli olmadığı, keza 08.03.2010 tarihinde kendisine usule uygun yapılan tebligata rağmen ilgili takvim yılına ait belgeleri 213 sayılı VUK’nun 13. maddesinde belirtilen mücbir sebeplere veya kastı kaldıran diğer nedenlerden birine dayanmadan vergi incelemesine ibraz etmeyen sanığa yüklenen defter ve belge gizleme suçunun da sübuta erdiği gözetilmeden, sanığın somut bilgi ve belgelerle desteklenmeyen savunmasına itibarla ve isabetsiz gerekçelerle beraatine hükmolunması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.