11. Hukuk Dairesi 2018/2522 E. , 2018/4463 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/06/2016 tarih ve 2014/970-2016/442 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 16/08/2010 tarihinde davalı bankadan kredi kullandığını, kredinin düzenli olarak ödendiğini ve akabinde 06/03/2012 tarihinde müvekkili tarafından kredinin kapatıldığını, kredi kapama sırasında 2.899,41 TL erken kapama komisyon bedelinin haksız ve hukuka aykırı şekilde müvekkilinin hesabından tahsil edildiğini ileri sürerek 2.899,41 TL erken kapama komisyon ücretinin 06/03/2012 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili tarafından gerçekleştirilen tüm işlemlerin yasal düzenleme ve bankacılık uygulamalarına uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı banka tarafından kredinin erken kapatılması sırasında kalan anapara üzerinden %10 oranında erken kapatma komisyonun tahsil edildiği, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde kredinin vadesinden önce ödenme halinde bankaca serbestçe belirlenecek erken kapama komisyonunun ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davalı bankanın tarifesinde de erken kapama komisyonunun %10 olarak belirlendiği, bu nedenle davalı banka tarafından tahsil edilen erken kapama komisyonunun taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye aykırı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, ticari kredi nedeniyle haksız tahsil edildiğini iddia edilen erken kapama komisyon ücretinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde, davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, 09.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan 2006/1 sayılı Tebliğin 6/2. maddesi “Bankalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirdikleri azami oranları aşmamak kaydıyla, mevduat ve kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarını ve katılma hesaplarında uygulayacakları kâr ve zarara katılma oranlarını vadelerine göre tüm şubelerinde halkın görebileceği şekilde ilan eder ve bu oranları internet sitelerinde yayımlar” şeklinde değiştirilmiştir. Bu durumda ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken anılan düzenleme gereğince ilan ve yayım yapılmışsa, bankaların bu oranlar üzerinden masraf vb. alabileceğinin kabulü ile hüküm kurulması,
yapılmamışsa emsal banka uygulamaları araştırılması, alınan masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verild