9. Hukuk Dairesi 2014/29578 E. , 2016/3247 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; ...........Müdürlüğünün ........... esas sayılı dosyası ile müvekkilinin ödenmeyen işçilik alacakları olan kıdem tazminatı, ücret alacağı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve ihtarname masrafı toplamı olan 42.386,30TL.nin tahsili için icra takibi yaptıklarını, takibe davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek; davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle; taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının haklı sebeple işten çıkarıldığını, davacının evli birisi ile işyerinde ilişki kurması nedeni ile iş akdinin feshedildiğini, yine davacının kendisine verilen işleri zamanında ve gereği gibi yapmadığını, fesih gerekçesinin birininde bu olduğunu, icra inkar tazminatı istenemeyeceğini alacağın likit olmadığını, davacının işine son verilirken tüm alacaklarının ödendiğini, davacının fazla mesai alacağının oluşmadığını, savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; .............. ..........esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 10.290,51 TL üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı aylık ücretinin net 1.225,00 TL olduğunu iddia etmiş, davalı işveren ise davacının asgari ücretle çalıştığını savunmuştur.Dinlenen davacı ve davalı tanıkları ücret miktarını bilmemekle birlikte, davacı tanıkları ücretin asgari ücrete denk gelen kısmının bankadan, kalanının elden ödendiğini beyan etmişlerdir. Dosyada mübrez bordrolarından ücretin asgari ücret üzerinden tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Gerçek ücretin tespiti açısından dosyada, emsal ücret araştırması yapılmadığı görülmektedir.
Her ne kadar mahkemece asgari ücret esas alınarak hüküm kurulmuşsa da; yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Tespit edilen ücret miktarına göre gerekirse tüm alacaklar yeniden belirlenmelidir.
3-Davacının davalı işveren hakkında yaptığı icra takibinin, birden fazla hak ve alacak açısından yapılmasına rağmen, mahkemece davacı tarafa hangi kalemde ne kadar talepte bulunduğu açıklatılmadan, bu açıdan hatalı olan ödeme emrinde ki toplu rakama göre mahkemenin kararında toplu bir rakam üzerinden takibin devamına karar verilmesi ve hangi kalem alacakta ne kadar bir miktarın reddolunduğunun açıklanmaması da isabetsizdir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.