13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/16208 Karar No: 2018/6151 Karar Tarihi: 19.04.2018
Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını bozma - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/16208 Esas 2018/6151 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükümlere yapılan temyiz başvurusu sonrasında, yapılan tebligat işleminin usulsüz olduğu tespit edilmiştir. Sanığın bildirdiği adresine yapılan tebligatın bila dönmesi üzerine yapılan araştırmalarda sanığa ait herhangi bir adresin tespit edilememiş olması, ilanen tebliğ yerine sanığın bildirdiği adrese yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunu göstermektedir. Kanun maddelerine göre, tebligatın muhatabın bilinen en son adresinde yapılması gerekmektedir, adresin tebligata elverişsiz olduğu ya da tebligat yapılamaması halinde ise adres kayıt sistemi üzerinde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adres olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Adresi meçhul olan kişilerin adresleri mahalle ya da köy muhtarlarına şerh verilmek suretiyle tespit edilir. Ancak tebliği çıkaran merci, sanığın adresini resmi ya da özel kurumlardan öğrenebilir ve zabıta aracılığıyla tespit edebilir. Kararda geçen kanun maddeleri; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi (bilinen adres), 6099 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 3. maddesi (tebligata elverişsiz ya da yapılamaz adres), 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28. maddesi (adresi meçhul olanların tespiti).
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adreste tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Yine Tebligat Kanunu"nun 28. maddesinin 1. fıkrasına göre, tebligat yapılamayan, ikametgahı, meskeni veya işyeri bulunmayan kimsenin adresi meçhul sayılır. Aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise; Adresin meçhul olması halinde keyfiyet tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tesbit edilir. Bununla beraber tebliği çıkaran merci, muhatabın adresini resmi veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine sorar ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettirir. Somut olayda; sanıklardan ...’e aşamalarda bildirdiği adresine 29.05.2014 tarihinde yapılan tebligatın bila dönmesinden sonra, sanığın adresinin tespiti için araştırma yapılıp, sanığa ait herhangi bir adresin tespit edilememesi halinde ise, Tebligat Kanunu"nun 28. maddesine göre ilanen tebliğ yapılması yerine, sanığın bildirdiği adresine Tebligat Kanun"nun 35. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında; anılan mahkeme kararının sanık ..."a usulüne uygun tebliğ edilip, tebligat belgesinin dosya içerisine konulması, sunarsa temyiz dilekçesi eklendikten ve ek tebliğname de düzenlendikten sonra incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 19.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.