1. Hukuk Dairesi 2015/16047 E. , 2018/12785 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davaların kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, davalı ... vekilinin duruşma isteği değerden reddedilerek, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakanı ...... Türk’ün maliki olduğu 7 parça taşınmazı davalılara satış suretiyle temlik ettiğini, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payı oranında tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis istemiştir.
Davalılar ......... paylaştırma savunmasında bulunmuşlardır.
Asıl ve birleştirilen davaların reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, "Somut olaya gelince, her ne kadar davalılar 185 parsel sayılı taşınmazın mirasçı ......... 138, 129 ve 210 parsel sayılı taşınmazların davacı ..."a verileceğini savunmuş iseler de, bunun doğru olmadığı zira taşınmazların üçüncü kişi konumundaki davalı ..."e satıldığı, ancak ...... ödediğini bildirdiği bedellerin düşük olduğu, Taşınmazları dava dışı mirasçı ...... oğlunun kullandığı, mirasbırakan tarafından davacı ... ve ......... herhangi bir hak verilmediği saptandığına göre, mirasbırakanın denkleştirme amacıyla değil mal kaçırma amacıyla hareket ettiği sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuş olup, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde iddianın sabit olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde ve özellikle, hükmüne uyulan bozma ilamı gözetilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ne var ki, Usûl Hukukumuzda ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usûli işlemler düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre, iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçimlik hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir. Bu usûl kuralının kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi gerektiği de açıktır.
Somut olayda, çekişme konusu 141 ve 143 parsel sayılı taşınmazlar yargılama sırasında 30.10.2013 tarihinde dava dışı Hasan Kaştan’a temlik edilmiş olup mahkemece bu taşınmazlar yönünden yukarıda değinilen usul kuralına göre bir değerlendirme yapılması zorunludur. Öte yandan, muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı davalarda dava değeri, taşınmazların dava tarihindeki toplam değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden değer olup, harç kamu düzenini ilgilendirdiğinden taşınmazların keşfen saptanan toplam değeri 513.986,90 TL olduğuna göre davacının miras payına karşılık gelen 128.496,72 TL üzerinden harca hükmedilmesi gerekirken dava dilekçesinde belirtilen değer üzerinden eksik harca hükmedilmesi de doğru değildir.
Davalıların yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.