10. Hukuk Dairesi 2019/2142 E. , 2019/4079 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti ve iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum ile ... Sebze Meyve Kom. Nak. Amb. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Anayasamızın 141. maddesinde, yargılamanın aleniyeti ilkesi benimsenmiştir. Bunun anlamı yargılama açık olarak yapılacak ve yargılamanın sonunda verilen karar da açıkça belirtilecektir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 149. (HMK’nun 28.) maddesinde de bu husus belirtilmiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 381. (HMK’nun 294.) maddesi gereğince mahkeme, hazır olan tarafları iddia ve savunmalarını dinledikten sonra yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararını tefhim eder. Kararın tefhimi en az aynı Kanunun 388. (HMK’nun 297.) maddesinde belirtilen hüküm sonucunun tutanağa geçirilerek okunması suretiyle olur.
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 388/1-3. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c. maddesinde, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiği açıklanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesinde :
“(1) Hüküm "... Milleti Adına" verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:
a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini.
b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini.
c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.
ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini.
d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını.
e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi.
(2)Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Yine Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 389. (HMK’nun 298.) maddesinde de hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu tekrarlanmıştır. Bu hükümden anlaşılacağı gibi, mahkeme hükmünü gerekçesi ile birlikte tam olarak yazmış olsa bile, bunu duruşma tutanağına tamamen yazdırması ve okunması gerekir. Bir başka ifade ile mahkeme hükmünün hukuki varlık kazanabilmesi için onun tefhim edilmesi, verilen kararla, ne şekilde tefhim edildiğinin duruşma tutanağına yazılması zorunludur. Aynı maddenin son fıkrası gereğince de zorunlu nedenlerle yalnız hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın sonradan belli bir süre içinde yazılması mümkündür.
Kısa karar, bir davayı sona erdiren ( Niha-i ) temyizi mümkün olan son kararlardandır. Bu kararla mahkeme davadan elini çeker ve davayı sona erdirmiş olur. Asıl olan kısa karardır. Bu gibi hallerde de Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388. (HMK’nun 297.) maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren kısa karar ile daha sonra yazılan gerekçeli kararında buna uygun olarak düzenlenmesi gereklidir. (10/04/1992 gün ve 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı) Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 2011/21-23 E. - 268 K., 2012/6-97 E. - 203 K., 2012/10-149 E. - 291 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir.
Somut olayda; davacı vekili, 01.05.2008-04.06.2012 tarihleri arasında 2011 yılı hariç olmak üzere mevsimlik olarak (her yılın Mayıs ve Aralık aylarında olmak üzere) arası davalı ... Kom. Nak. Amb. San. ve Tic. Ltd. Şti."nde çalıştığının tespiti ile 04.06.2012 tarihindeki kazanın iş kazası olduğunu tespitini talep etmiş, Mahkemece; iş kazasının tespiti yönünden, davacının davalı ... Kom. Nak. Amb. San. ve Tic. Ltd. Şti."ne ait iş yerinde 04.06.2012 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine; hizmet tespiti yönünden ise, davalılar ... Turizm San. Tic. Ltd. Şti. İle ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı işveren ... Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kabulü ile davacının 01.05.2008-04.06.2012 tarihleri arasında davalı işveren ... Sebze Meyve Kom. Nak. Amb. San. ve Tic. Ltd. Şti. nezdinde hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle mevsimlik olarak toplam 754 gün çalıştığının ve bu sürenin kuruma bildirilmediğinin tespitine dair hüküm kurulmuş ise de, verilen karar infaza elverişli değildir.
Böyle bir hükmün infazı sırasında bir faydası olmayacağı gibi, davacının hangi tarihlerde çalıştığı açıklanmadığı için, tam aksine tereddüt oluşturacağı da açıktır. Açıklanan nedenlerle, kamu düzeni amacıyla konulmuş, emredici hükümlerden olan yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere aykırı olarak davanın yürütülüp sonuçlandırılması ve yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece, hizmet tespiti yönünden davacının talep konusu dönem içinde her bir takvim yılı içerisinde ayrı ayrı hangi tarihler arasında kaçar gün mevsimlik olarak çalıştığı belirtilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde "... davacının 01.05.2008-04.06.2012 tarihleri arasında davalı işveren ... ...Ltd. Şti. nezdinde hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle mevsimlik olarak toplam 754 gün çalıştığının tespitine...." şeklinde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O hâlde, davalılar Kurum ile ... Sebze Meyve Kom. Nak. Amb. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair hususlar incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... Sebze Meyve Kom. Nak. Amb. San. ve Tic. Ltd. Şti."ye iadesine, 08.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.