
Esas No: 2020/10991
Karar No: 2020/13057
Karar Tarihi: 29.12.2020
Bedelsiz senedi kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/10991 Esas 2020/13057 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 156/1, 62/1, 52/2-4 ve 50/1-a maddeleri uyarınca mahkumiyet
Bedelsiz senedi kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığa yüklenen bedelsiz senedi kullanma suçu nedeniyle açılan kamu davası üzerine verilen hükümden sonra, 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddelerinde düzenleme yapıldığı gözetilerek, yeni düzenlemeye göre dosyanın öncelikle bu madde hükmü doğrultusunda uzlaştırma işlemleri yapılmak üzere uzlaşma bürosuna gönderilerek, alınacak uzlaştırma raporu sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 29/12/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
KARŞI OY
Sanık yönünden TCK"nın 156/1. maddesinde düzenlenen bedelsiz senedi kullanma suçu 02/12/2016 tarih ve 6763 sayılı Yasa ile değişiklik öncesi de uzlaşma hükümlerine tabi olup, uzlaşmanın gerçekleşmemesi nedeniyle sanık hakkında mahkumiyet kararı verilen olayda;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25/10/2018 tarih 2018/394-478 sayılı kararında açıklandığı üzere, 6763 sayılı Kanun"un uyuşmazlık konusunu ilgilendiren fıkralarının gerekçesinde; söz konusu yasal değişikliğin uzlaştırmanın yöntemine ilişkin olduğu ve bu değişikliklerle uzlaştırma kurumunun başarısını olumsuz etkileyen sakıncaların giderilmesinin ve bu alanın disipline edilmesinin amaçlandığı vurgulanmıştır. CMK"nın 253. maddesinin 18. fıkrasında ise uzlaştırma girişiminin sonuçsuz kalması halinde tekrar uzlaştırma yoluna gidelemeyeceği belirtilmiştir. Bu durumda soruşturma evresinde sonuçsuz kalan uzlaştırmanın maddi ceza hukuku boyutunu ilgilendirmeyen, münhasıran uzlaştırma yöntemine yönelik olması nedeniyle usule ilişkin olduğu konusunda kuşku bulunmayan değişikliğin, derhal uygulama ilkesinin sonucu olarak önceki kanun döneminde yapılan ve tamamlanmış olan işlemlerin, sonradan yürürlüğe giren kanun bakımından da geçerliliğini koruyacak olması nedeniyle, usulüne uygulan olarak yerine getirilmiş olan uzlaştırma girişimine ilişkin işlemlerin yenilenmesi gerekmediğinden, dosyanın esastan incelenerek bir karar verilmesi yerine, sanık hakkında uzlaşma yönteminin değişmesi gerekçe gösterilerek sair yönleri incelenmeden mahkumiyet hükmünün bu nedenle bozulmasına dair sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım.