Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6970
Karar No: 2015/17510
Karar Tarihi: 06.10.2015

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/6970 Esas 2015/17510 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2015/6970 E.  ,  2015/17510 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı


    ... ile ... aralarındaki katılma alacağı davasının kabulüne dair ... 7. Aile Mahkemesi"nden verilen 23.12.2014 gün ve 2012/365 Esas - 2014/891 Karar sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 06.10.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi. Karşı taraftan kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen araç, ev eşyaları, banka mevduat hesabı ile davalıya ait evin tadilatına katkıda bulunduğu gerekçesiyle mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece; davanın kabulüne, araç yönünden 14.000 TL, ev eşyaları yönünden 7.220.TL, banka hesapları yönünden 40.067 TL katılma alacağının karar tarihinden geçerli yasal faiziyle davalıdan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, taraflar arasındaki yararlar dengesine, TMK"nun 4. maddesinde (TBK md.50/2) öngörülen hukuk ve hakkaniyet ilkelerine uygun bulunduğuna göre, davalı vekilinin aşağıda gösterilen nedenler dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Davalı vekilinin banka hesabına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; süresinde verdiği cevap dilekçesinde, müvekkilinin 2003 yılında emekli olması nedeniyle kıdem tazminatı aldığını, 2004 yılında ise emekli maaşı almaya başladığını, bankadaki paranın emeklilikten kaynaklandığını ileri sürmüştür.
    Eşler, 20.07.1990 tarihinde evlenmiş, 22.03.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK"nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı(TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m).
    Kıdem tazminatı, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 120.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14.maddesi uyarınca, en az bir yıl süre çalıştıktan sonra ayrılan işçiye, işveren tarafından, çalıştığı her bir tam yıl için ücretinin otuz günlük tutarı kadar ödenen tazminattır. Kıdem tazminatını hak etmek için, en az belirtilen süre kadar çalışmak ve yasada açıklanan koşullarda iş akdinin sona ermesi yeterli olup, prim ödenmesine ihtiyaç duyulmamaktadır. Başka bir anlatımla, geçmişe dönük çalışma karşılığında ve çalışma süresiyle orantılı olarak ödenen primsiz tazminat sistemidir.
    743 sayılı TKM"nin 170.maddesi uyarınca, mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu döneme ilişkin çalışmanın karşılığı olarak elde edilen gelir ve dolayısıyla hak edilen kıdem tazminatı kişisel mal (TKM 189), 4721 sayılı TMK"nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonraki çalışma karşılığında elde edilen gelir ve hak edilen kıdem tazminatı ise edinilmiş mal grubuna girer (TMK 219/1). Eşin çalışma süresinin hem mal ayrılığı hem de edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlere yayılması durumunda ise, her bir döneme isabet eden çalışma süresi ve gelir durumu esas alınarak oranlama yapılmak suretiyle, kıdem tazminatının kişisel ve edinilmiş olan miktarları belirlenir.
    Kıdem tazminatının tasfiyeye konu edilmesi için mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olması (TMK’nun 235/1) ya da bu para kullanılarak başka bir malvarlığına sahip olunmalıdır. Söz konusu gelir, kullanılarak satın alınan malvarlıkların tasfiyesinde de aynı kurallar geçerli olacaktır.
    Tüm bu açıklamalar nedeniyle; öncelikle davalının çalıştığı iş yerlerine, sürelere ve ödenmiş kıdem tazminatına ilişkin belgeler bulunduğu yerden getirtilmelidir. Bundan sonra banka kayıtları da göz önünde bulundurularak dava konusu banka hesabındaki paranın kaynağının kıdem tazminatı olup olmadığı üzerinde durularak yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde uyuşmazlık çözüme kavuşturulmalıdır. Gerek görülmesi durumunda mali müşavir bilirkişiden de yardım alınmalıdır. Belirtilen eksiklikler giderildikten sonra karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen nedenle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100,00 TL. Avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak Yargıtay duruşmasında vekil marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 1.046,63 TL peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, 06.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi