Mahkemesi :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme
Hüküm : 1- Silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden; TCK’nın 314/2, 31/3, 62. maddesi uyarınca mahkumiyetine,
2- Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçu yönünden; TCK’nın 174/1, 174/2, 31/3, 62, 52/2. maddesi uyarınca mahkumiyetine,

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-)Suça sürüklenen çocuk hakkında tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçu yönünden verilen kararın incelenmesinde;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip suça sürüklenen çocuğun suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, suça sürüklenen çocuğun yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-)Suça sürüklenen çocuk hakkında Silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden verilen kararın incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre suç tarihi itibariyle örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğuna, eylem ve faaliyetlerinin yoğunluk, süreklilik, ve çeşitlilik gösterdiğine dair her türlü kuşkudan uzak delil bulunmayan sanığın, örgütsel çağrı üzerine bulundurduğu el yapımı bombayı Bahçelievler ilçesi Levent Kırca-Oya Başar parkına bırakması şeklinde gerçekleşen eyleminin silahlı terör örgütüne üye olmamakla
birlikte örgüt adına suç işleme suçunu oluşturduğu ancak; mezkur suçun geçitli bir suç olması ve sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine karar verilen ve Yargıtay 9. Ceza Dairesi"nin 28.11.2012 tarih, 2012/9148 esas ve 2012/13974 karar sayılı onama ilamına konu İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2010/282 esas ve 2012/33 karar numaralı dosyasının bulunduğu dikkate alınarak, silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden nitelikte bir suç olması sebebiyle mükerrer yargılama ve cezalandırmanın önlenmesi bakımından anılan dosya getirtilip incelenerek, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde hukuki ve fiili kesintinin oluşup oluşmadığı, sanığın söz konusu eyleminin belirtilen dosyadaki suç tarihi ile aynı dönem içerisinde kalıp kalmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken her iki dosyadaki suç tarihleri arasında 2 yıllık bir zaman süreci bulunduğunun kabulüyle eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, Suça sürüklenen çocuk ve müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.