Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/15971
Karar No: 2020/1143
Karar Tarihi: 15.01.2020

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/15971 Esas 2020/1143 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2019/15971 E.  ,  2020/1143 K.

    "İçtihat Metni"





    KARAR

    Konut dokunulmazlığının ihlâli etme suçlarından sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve sanığın 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına dair İskenderun 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/01/2018 tarihli ve 2017/247 esas, 2018/7 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    İstem yazısında; " Sanığın konut dokunulmazlığını ihlâl etme suçu ile birlikte işlediği iddia olunan hırsızlık suçunun temyizi üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 09/11/2018 tarihli ve 2018/1357 esas, 2017/1795 sayılı kararında, “... Dosyada bulunan ve mahkûmiyete esas alınan teşhis tutanağı dışında sanığın üzerine atılı suçu işlediğine yönelik olay yeri tespit tutanağında belirtildiği şekilde olay yerinde parmak izi, kamera kaydı, suça konu ikametin giriş çelik kapısı üzerinde ve pvc pencerelerinde zorlama izi bulunmadığı, araştırma tutanağında da belirtildiği şekilde olayın tanığının bulunmadığı da dikkate alındığında ilk derece mahkemesi tarafından mahkûmiyete esas alınan deliller değerlendirilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 142/2-h maddesinde tanımlanan bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık suçunun yasal unsurlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı biçimde hüküm tesisi, gerekçeli karar başlığında, suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi sûretiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu"nun 232/2-c maddesine aykırı davranılması ...” şeklindeki gerekçe ile kararın bozulmasına karar verilmesini müteakip, İskenderun 7. Asliye Ceza Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda sanığın hırsızlık suçu yönünden beraatine karar verilmiş olunması karşısında,
    Sanığın katılan Dilek Dirlik’e karşı hırsızlık suçuyla birlikte işlediği iddia olunan ancak kanunî imkansızlık nedeniyle istinaf incelemesine konu olamayan konut dokunulmazlığını ihlâl etme suçunun da yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için, anılan maddenin 6. fıkrasında belirtilen objektif ve subjektif koşulların bulunması ve öncelikle sanığın isnad edilen suçu işlediğinin yapılan yargılama sonucu belirlenmesi gerekmektedir.
    CMK’nın 231. maddesinin 12. fıkrasına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz yoluna başvurulabilecektir.
    Olağan kanun yollarından olan itiraz, 5271 sayılı CMK’nın 267 ila 271. maddeleri, arasında düzenlenmiş olup "İtiraz olunabilecek kararlar" başlıklı 267. maddesinde; "Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir" şeklindeki düzenlemeye göre, kural olarak sadece hakim kararlarına karşı gidilebilecek olan itiraz yoluna, kanunlarda açıkça gösterilmiş olunması kaydıyla mahkeme kararlarına karşı da başvurulması mümkündür.
    CMK’nın 270 ve 271. maddelerine göre, itiraz incelemesi kural olarak duruşmasız ve dosya üzerinden yapılacak, merci gerekli görürse Cumhuriyet Savcısı, müdafii veya vekili de dinleyebilecektir. Bunun yanında merci, yazı ile cevap verebilmesi için itiraz istemini Cumhuriyet Savcısı ve karşı tarafa bildirebilecek, kendisi de inceleme ve araştırma yapabileceği gibi gerekli gördüğünde bunların yapılması konusunda istek de bulunabilecektir.
    CMK’nın itirazla ilgili yukarıda yer verilen maddelerinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik itirazın yalnızca şekil yönünden inceleneceği, esasın inceleme dışı bırakılacağına dair bir düzenleme bulunmamaktadır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu da 22/01/2013 tarih ve 2012/10-534 esas, 2013/15 sayılı kararında; “İtiraz mercii, O Yer Cumhuriyet Savcısının suç vasfına yönelik aleyhe başvurusu üzerine incelemesini sadece şekli olarak değil, hem maddi olay hem de hukuki yönden yapmalı, gerekli gördüğünde cevap vermesi için itirazı sanık müdafiine tebliğ etmeli ve Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiini dinlemeli, yine ihtiyaç duyduğu konular varsa gerekli araştırma ve incelemeyi yapmalı ya da bunların yapılmasını sağlamalı ve bunun sonucunda da TCK"nun 191/2. maddesi gereğince verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararının isabetli olup olmadığına karar vermelidir.” şeklindeki gerekçesiyle itirazın hem maddi hem hukuki yönden ele alınması ve her yönden hukuka uygunluğunun denetlenmesi gerektiğine karar vermiştir.
    Ancak;
    Öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü yasa yolunun koşulları ve sonuçları, “kanun yararına bozma” adı ile 5271 sayılı CMK’nın 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.
    5271 sayılı Kanun’un 309. maddesi uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
    Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
    Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
    İnceleme konusu somut olayda, sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından yargılama yapıldığı, İskenderun 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/01/2018 tarihli ve 2017/247 esas, 2018/7 sayılı kararı ile sanığın atılı suçlardan mahkumiyetine, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet kararı yönünde istinaf yoluna başvurulduğu, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 09/11/2018 tarihli ve 2018/1357 esas, 2018/1795 sayılı kararı ile hırsızlık suçu yönünden, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gibi suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle Yerel Mahkemece verilen hükmün kaldırılarak sanığın beraatine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Hükmün içeriğine yönelik delil değerlendirmesi kapsamında kalacak incelemenin ancak hükmün açıklanması ile mümkün olduğundan bu aşamada kanun yararına bozma yoluyla giderilmesi gereken bir hukuka aykırılık tespit edilmediği anlaşıldığından kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, 15/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi