Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/135 Esas 2019/1739 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/135
Karar No: 2019/1739
Karar Tarihi: 18.03.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/135 Esas 2019/1739 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı tarafından çekilen kredinin kapatılması karşılığında davacı adına konut kredisi çekildiği, ancak davacının kredi taksitlerini ödememesi nedeniyle evin icraen satıldığı ve davalının bonoya dayalı olarak başlattığı icra takibi sonucunda borçlu olduğunun iddia edilmesi üzerine açılan menfi tespit davası reddedilmiştir. Mahkeme, takibe konu bononun davalı tarafından talil edilmediği ve davacının yazılı delil sunamadığı gerekçesiyle davanın ispat edilemediği sonucuna varmıştır. Kanun maddeleri olarak, Kambiyo Kanunu'na göre bononun talil edilmesi ve İcra İflas Kanunu'na göre icra takiplerinde delil durumları açıklanmıştır.
19. Hukuk Dairesi         2018/135 E.  ,  2019/1739 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davalının daha önceden bankadan kullandığı ihtiyaç kredisinin geri kalan borcunun davacı tarafından kapatılması şartı ile davacı adına konut kredisi çekmeyi kabul ettiğini, davalının ihtiyaç kredisinden geriye kalan 14.500 TL borcu ... Bankasına davalı adına ödeyip kapattığını, davacının krediyi kapatmasından sonra dava dışı ... adına kayıtlı evin ipotek ettirilerek 80.000 TL tutarlı konut kredisinin davalı tarafından çekildiğini, ileride sorun çıkmaması için davalının davacıdan bono aldığını, davacının kredi taksitleri ödememesi üzerine bankanın ... 12. İcra Müdürlüğünün 2012/6841 esas sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını ve ipotekli evin icraen satıldığını, evin değeri borcu kapatmadığından, davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davacı, davalının daha önceki kredi borcunu kapattığından, davalıdan bu miktar alacaklı olduğunu, alacaklı olduğu bu miktarın da faizi ile bankanın davalıdan talep ettiği geri kalan borç miktarı olduğunu, davalının ... Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği ve 2015/5250 esas sayılı soruşturma dosyasında ifadesinde davacı ile ihtiyaç kredisinin borcunu kapatma karşılığında anlaştıklarını ifade ettiğini ileri sürerek, davalı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının davalıdan kredi çekmesini istediğini, davalının ödeyecek kredi borcunun olduğunu dolayısı ile kredi çekme imkanının olmadığını belirtmesi üzerine, davacı davalının çekmiş olduğu krediden arta kalan borcu kapatacağını belirtmesi üzerine davacı, davalı için kalan kredi borcunu kabullenip kapatılması ve çekilen 80.000 TL kredinin tamamının bir yıl içinde kapatılması ve kredi sicilinin bozulmaması şartı ile davacı için krediyi kullandığını, davalının alınan kredinin tamamını davalıya bankada teslim ettiğini, bu nedenle davalının davacıya 14,500 TL tutarında bir borcu olmadığını, davacı tarafın temel ilişkiden soyut olan bonoyu olmayan bir sebeple ilişkilendirmeyi amaçladığını, kullanılan kredi nedeniyle davacının 42.922,62 TL davalıya borçlu olduğunu, dava konusu bono hariç, davalının bu kredi nedeniyle de davacıdan alacağı bulunduğunu, davacının iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, takibe konu bononun kambiyo senedi olduğu, davalının takibe konu bononun çekilen krediler ile ilişkisi olmadığını belirttiği ve savunmasıyla senedi talil etmediği, bu sebeple davacının davasını yazılı delille kanıtlaması gerektiği, ancak davalının yazılı delil sunamadığı ve yemin deliline de açıkça dayanmadığından davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 18/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.