11. Hukuk Dairesi 2016/13442 E. , 2018/4450 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19.04.2016 tarih ve 2015/331-2016/231 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı banka çalışanlarının ihmali davranışları nedeniyle 4 gün gecikme ile hisse senedi alabildiğini, ...spor hisse senetlerini 4.19"dan alacağı yerde hissenin söz konusu zaman kaybı ile 5.92"ye fırladığını ve 43.237,00 TL zarara uğratıldığını, sorumlu veya sorumluların araştırılarak zararının karşılanması amacıyla ...Genel Müdürlüğü ile ...Birliği Müşteri Şikayetleri Hakem Heyeti"ne başvurduğunu ancak bir sonuç alamadığını ileri sürerek ilk hisse senedi alacağının 24/11/2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL alacağına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin üzerine düşen tüm yükümlülüğü yerine getirdiğini müvekkiline herhangi bir kusur izafe edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; söz konusu işlemde davalı Banka"nın sorumluluğunun bulunduğunun davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
1- Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, dava tarihinde yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 3/k ve l maddelerinde, tüketici ve tüketici işlemi tanımlanmıştır. Buna göre tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere, ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere, her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Yine aynı Yasanın 73/1. maddesi, "Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir." hükmünü, 83. maddesi ise, "Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili, diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez." hükmünü amirdir.
Bütün bu hükümler birlikte değerlendirilip somut olayın özelliği göz önüne alındığında davacının memur olduğu, borsadan hisse alım satım işlemi yapmak için davalı bankada yatırım hesabı açtırdığı, ancak davalı bankanın talimata rağmen zamanında hesabı açmayarak davacının hisseleri yüksek fiyattan almak suretiyle zarar ettiğini iddia etmiş olup ve davacı ile davalı bankanın arasındaki bu ilişkinin tüketici işlemi kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Bu ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlıklarda da Tüketici Mahkemeleri görevlidir. Buna göre, mahkemece 6502 sayılı Yasa"nın 3/1-k maddesi uyarınca bankacılık sözleşmesi niteliğindeki sözleşmeden kaynaklanan işlemlerin de tüketici işlemi ve anılan sözleşme ile ilgili uyuşmazlıkların çözüm yerinin tüketici mahkemeleri olduğu nazara alınarak tüketici konumundaki davacı tarafından açılan davada görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilip karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle kararın resen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 12.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.