10. Hukuk Dairesi 2018/5642 E. , 2019/4070 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava, yersiz ödenen aylıkların istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya içindeki kayıt ve belgelerden; 01.04.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı alan davalının, dava dışı "..." a ait işyerinden yapılan 27.08.2009-08.03.2010 tarihleri arasındaki bildirimlerinin, Kurum kontrol memurunca yapılan denetim sonucunda, fiilen çalışmaya dayanmadığı gerekçesiyle iptal edilerek, 01.04.2012-24.09.2013 tarihleri arasında yersiz ödenen aylıkların istirdadı için işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
Yukarıda anlatılanlar nazarında mahkemece her ne kadar bir takım araştırma yapılıp sonucuna göre karar verilmiş ise de; söz konusu hüküm eksik araştırmaya dayalıdır. Zira, dava dışı işverenin, sahte sigortalılık nedeniyle Kurumun yapmış olduğu iptal işlemlerinin iptali için açmış olduğu dava dosyası ile yine bu iptal işlemleri için ilgililer hakkında yürütülen ceza soruştuma ve kovuşturma dosyaları ikmal edilerek bütün delillerin bir bütün halinde irdelenmesi gerekmektedir. Diğer yandan, davalı söz konusu işyerinde şoför olarak çalıştığını ifade etmiş ve dinlenen tanıkların da davacının şirkete ait araçla evrak getir götür işini yaptığını belirtmiş olmaları karşısında, davacının kullandığı iddia edilen aracın varlığı araştırılıp, davacının ilgili dönemlerde bu araçtan adına düzenlenmiş varsa trafik cezaları da ikmal edilerek, uyuşmazlık konusu husus hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.