Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4690
Karar No: 2018/1512
Karar Tarihi: n2.3.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/4690 Esas 2018/1512 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/4690 E.  ,  2018/1512 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacı ... ile davalı ...aralarındaki dava hakkında ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi"nden (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 4.7.2014 gün ve 2013/629 2014/338 sayılı hükmün Dairenin 10.4.2017 gün ve 2014/20736 2017/3837 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R -
    Davacılar vekili, davacıların murisi ..."ün 16.08.2012 tarihinde geçirdiği trafik kazası neticesinde vefat ettiğini, müteveffa ..."ün davalı şirket nezdinde yaptırılan hayat sigorta poliçeleri kapsamında sigortalı olduğunu, davacıların davalı şirkete 16.10.2012 tarihinde başvuruda bulunduğunu, ancak davalı şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek toplam 112.942,00 TL"nin davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 29.10.2012"den işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; dain-i mürtehin ... A.Ş"den muvafakat alınmasının gerektiğini, müteveffa ..."ün hayatta iken poliçe primlerini ödememesi üzerine poliçesinin iptal edildiğini, müteveffa sigortalının tüm imkanlara ve lütuf süresine rağmen sigorta priminin tek bir taksidini dahi ödemediğini, kendisinin bu hususta bilgilendirildiğini ve poliçelerin yenilenmesi için de herhangi bir talepte bulunmadığını belirterek, vefat tarihinde katılım sertifikalarının yürürlükte olmaması nedeniyle davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 112.942,00 TL"nin 28.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen hükmün, davalı vekili tarafından temyizi üzerine; Dairemizce, delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar verilmiş; davalı vekili tarafından, yasal süresi içinde karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı taraf, davacılar murisi ... için davalı sigorta şirketi nezdinde düzenlenen iki ayrı "Uzun Süreli Kredi Grup Hayat Katılım Sertifikası" ile belirlenen vefat tazminatının ödenmesi istemiyle dava açmış; davalı sigorta şirketi, her iki poliçenin primlerinin de ödenmemesi nedeniyle, katılım sertifikalarının iptal edildiğini ve sertifikaların yürürlükte olmadığı dönemde ölüm rizikosunun gerçekleştiğini savunmuş; mahkeme ise, 6762 sayılı TTK"nun 1297/1. maddesi ve Hayat Sigortası Genel Şartları"nın C.1.5. maddesindeki düzenlemelerle, sigorta priminin vadelere bölünerek taksitlerle ödenmesinin kararlaştırıldığı hallerde, vadesinde prim taksidinin ödenmemesi halinde sigortacının keyfiyeti sigorta ettirene resmi bir ihtarname veya taahhütlü mektupla ihtar etmesi ve bu ihtarnamenin tebliğinden itibaren bir ay içerisinde taksidin ödenmemesi halinde sözleşmenin feshedilmiş sayılacağının kabul edildiği; uzun süreli hayat sigortalarında, ihtara rağmen primin ödenmediği iddiasının sigortacı tarafından kanıtlanması gerektiği; dosyaya ibraz edilen delillerle, sigorta ettiren davacıya ihtarın usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle, sigorta poliçelerinin geçerli olduğu kabul edilerek davacılar yararına tazminata hükmedilmiştir.Davacılar murisinin "sigortalı" olduğu her iki poliçede "sigorta ettiren" sıfatının, dava dışı ... A.Ş"ye ait olduğu; poliçelerin "prim ödenmemesi" başlıklı maddesinde ise, poliçelere ilişkin ilk primlerin derhal ödeneceği, diğer primler için belirlenen vadelerde ödemenin yapılması gerektiği; taksitlerden herhangi birinin vadesinde ödenmemesi halinde, sigortacı ile sigorta ettiren ... A.Ş"nin imzaladığı grup hayat sigortasında yer alan düzenlemeler ile mutabık kalınan usul ve esaslar dairesinde sigortanın sona erdirileceğinin düzenlendiği görülmektedir. Ayrıca, davacılar murisi ..."ün poliçelerde numarası bildirilen mevduat hesabından poliçelerin primlerinin tahsili konusunda sigortacıya yetki verdiği; prim borcunun hesaptan tahsil edilememesi halinde, borcu nakit olarak ödeyeceği yönünde taahhütte bulunduğu da poliçeler ve beyan formlarıyla sabittir. Bu itibarla; 6762 sayılı TTK hükümleri ve Hayat Sigortası Genel Şartları"nda benimsenen resmi ihtar şartının davalı sigortacı tarafından yerine getirilmediği gerekçesiyle kabul kararı verilmişse de; sigorta sözleşmesi yapan tarafların, sözleşme serbestisi kapsamında sözleşmeye özel şart koyma haklarının bulunduğu; davaya konu poliçeler yönünden prim ödenmemesinin sonuçları hakkında konulan özel şart hükümlerinin cari olduğu açıktır. Davacılar murisi ile davalı sigortacı arasındaki poliçelerde yer alan "prim ödenmemesi" hakkındaki özel şarta göre prim ödenmemesinin sonuçlarının değerlendirilmesi gerekirken, HSGŞ"daki düzenleme gerekçe gösterilerek davanın tümden kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre; dosya kapsamındaki belgelerle, ... numaralı poliçeye ilişkin prim taksitlerindeki eksik ödeme ve tahsilatsızlık nedeniyle poliçenin iptal edildiğinin sigortalıya bildirildiğine dair herhangi bir delilin davalı sigorta şirketi tarafından sunulamadığı gözetildiğinde; bu poliçe yönünden, davacıların tazminat talep hakları olduğunun kabulü yerinde olup mahkemenin ulaştığı sonuç doğrudur. Ancak; davacılar murisinin sigortalı olduğu ... numaralı poliçe yönünden, primlerin tahsil edileceği banka hesabının müsait olmaması nedeniyle 14.07.2011 ve 14.10.2011 tarihli primlerin tahsil edilemediği hususunun; ayrıca, prim ödemesi yapılmamış olması nedeniyle poliçenin iptal edildiğinin 14.11.2011 tarihinde, davacılar murisi sigortalı ..."ın poliçe tanziminde bildirdiği cep telefonuna gönderilen mesajlarla bildirildiği; bu şekilde yapılan bildirimin, poliçedeki özel şart gereği geçerli bir bildirim olduğunun kabul edilmesi gerekir. Bu itibarla;... numaralı poliçede sigorta ettiren sıfatıyla yer alan ... A.Ş. tarafından, sigortalı ..."ın mevduat hesabından davalı sigorta şirketine poliçe primlerinin aktarıldığı gözetilmek suretiyle; hesabın müsait olmaması nedeniyle prim aktarımı gerçekleştiremedikleri şeklinde gönderilen 15.07.2011 ve 17.10.2011 tarihli mesajlarda bahsi geçen tarihleri de kapsayan banka mevduat hesabı hareketlerine ilişkin eksik belgelerin temin edilmesi; daha sonra, anılan tarihlerde hesabın prim tahsilatı için müsait olup olmadığı konusunda mali müşavir ve sigorta hukukçusu bilirkişilerden oluşan heyetten alınacak raporla denetim sağlanması; prim vade tarihleri itibariyle hesabın müsait olmadığının saptanması halinde, davalı tarafça gönderilen mesajlarla poliçenin sona erdirildiği de dikkate alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmediğinden; davalı vekilinin karar düzeltme istemi kısmen yerinde görülmüş ve Dairemiz"in 10.04.2017 gün ve 2014/20736 E. -2017/3837 K. Sayılı onama kararının kısmen kaldırılarak, mahkeme hükmünün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemiz"in onama kararının 3592650 nolu poliçe yönünden kaldırılmasına ve mahkeme hükmünün BOZULMASINA; tashihi karar peşin harcın karar düzeltme isteyen davalıya geri verilmesin 2.3.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi