1. Hukuk Dairesi 2018/3536 E. , 2018/12768 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ve müdahiller vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, davalıların mirasbırakan ...... mirasçısı olmadıkları halde ...... Sulh Hukuk mahkemesinden alınan veraset ilamı ile 396, 428, 461, 473, 968 ve 970 parsel sayılı taşınmazların adlarına intikal etmesini sağladıklarını, davalıların hiçbirinin ......"de ikamet etmediklerini, verasetin iptali için açmış oldukları davanın derdest olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Müdahil davacılar, çekişme konusu taşınmazların kendilerinin zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, muris ......"in terekesinin elbirliği mülkiyeti esaslarına tabi olup terekeye dahil bir taşınmaz için bir veya bir kaç mirasçının tek başına üçüncü kişilere karşı dava açma sıfat ve hukuki ehliyetinin bulunmadığını, ayrıca davacının kök muris ...... mirasçısı olmadığını, davacının murisi ile davalıların murislerinin farklı kişiler olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece,muris ......"in davacı ... dışında başka mirasçılarının da bulunduğu, bu sebeple terekesinin elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olup bütün mirasçılarının oybirliği ile hareket etmesi gerektiği, davacının kendi adına tescil talep ettiğine göre dava açma sıfat ve ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine, asli müdahil sıfatıyla davaya müdahele talebinde bulunanlar açısından ise usulüne uygun olarak harcı verilerek açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, çekişme konusu 396,428,461,473,968 ve 970 parsel sayılı taşınmazlarda davacının ve davalıların paydaş olarak yer aldıkları, davacının edinme sebebinin satış, davalıların edinme sebebinin ise elbirliği mülkiyetinin sona erdirilmesi olarak yazılı olduğu, ...... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1962/8 E-1964/19 K sayılı veraset ilamında, kök mirasbırakan ......’un mirasçılarının belirlendiği, buna göre davacının, ......’un oğlu ......’in torunu ......’nin oğlu olduğunu iddia ettiği, bu hususa ilişkin olarak dava dilekçesi ekinde bir araştırma tutanağı sunduğu, yine ...... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/871 E-2015/691 K sayılı kararı ile davacı ...’ın ...... oğlu ......’in terekesini temsil etmek üzere mirasçı şirketine temsilci olarak atandığı, davacı ... tarafından ...... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2003/11 E-2003/462 K sayılı dosyası ile açmış olduğu verasetin iptaline ilişkin davanın reddine karar verildiği, söz konusu kararın Yargıtay denetiminden geçerek 14.01.2016 tarihinde kesinleştiği, dosya kapsamında davacının muris ......’in mirasçısı olduğunu gösterir veraset ilamının yer almadığı anlaşılmaktadır.
Hâl böyle olunca; davacıya mirasbırakan ......’in mirasçısı olup olmadığı yönünde veraset ilamını dosyaya ibraz etmesi için süre verilmesi, davacının ...... mirasçısı olduğunun saptanması halinde toplanan ve toplanacak delillerin bir arada değerlendirilmesi sureti ile karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.