8. Hukuk Dairesi 2015/7519 E. , 2015/17505 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 3. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 29/12/2014
NUMARASI :
DAVACI : D.. A..
DAVALI : A.. K..
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Katılma Alacağı ve Ziynet ve Eşya Alacağı
D.. A.. ile A.. K.. aralarındaki tapu iptali ve tescil, katılma alacağı ve ziynet ve eşya alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Ankara 3. Aile Mahkemesinden verilen 29.12.2014 gün ve ... sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili, duruşmasız incelenmesi davalı vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 06.10.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Av. N.. K.. ve karşı taraftan davalı vekili Av. C. S. V. geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmazın alınmasına kişisel malı ile katkıda bulunduğunu, dava dilekçesinde yazılı ev eşyaları ile ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığını açıklayarak, taşınmazın tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tesciline, olmadığı takdirde taşınmazdan dolayı tasfiye alacağı, eşyaların mümkün ise aynen olmadığı takdirde bedellerinin davalı taraftan alınması isteğinde bulunmuştur.
Davalı vekili, yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuş, kalan eşyaları teslime hazır olduklarını bildirmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıda gösterilen nedenler dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacı vekilinin artık değere katılma alacağına yönelik temyiz itirazlarına gelince; maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m).iddianın ileri sürülüş şekline göre dava;artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.
Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının(TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasa"dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur.
Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm(rayiç) değerleri esas alınır(TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1. m). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir.
Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir(TMK 222. m).
Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.
Somut olaya gelince; eşler, 25.11.2005 tarihinde evlenmiş, 03.07.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m) Tasfiyeye konu ... parsel üzerindeki ... nolu bölüm, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 06.03.2007 tarihinde satın alınarak, paylı mülkiyet şeklinde davalı eş ve dava dışı kişi adına tescil edilmiş,16.11.2007 tarihinde devredilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m).
Mahkemece, yazılı şekilde davacı lehine 7.200 TL artık değere katılma alacağı belirlenmiş ise de yapılan belirleme dosyadaki bilgi ve belgelere uygun düşmemektedir. Toplanan delillerden davalının taşınmazın edinilmesine kişisel malı niteliğindeki aracın satışından elde edilen gelirle % 47.63 oranında katkıda bulunduğu anlaşılmaktadır. Yapılan bu belirlemede bir isabetsizlik yok ise de hesaplamada taşınmazın edinme tarihindeki değerin esas alınması isabetli olmamıştır. Davalı lehine denkleştirme ve davacının artık değere katılma alacağı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malın,bu tarihteki durumuna göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değeri esas alınır (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1 m.).O halde; mahkemece açıklanan ilke esaslar çerçevesinde taşınmaz değerinin tespit edilmesi ,davalı eşin taşınmaz üzerindeki payı ve edinilmesine yaptığı kişisel katkı oranı dikkate alınarak denkleştirme alacağı düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden davacının 1/2 oranında artık değere katılma alacağı belirlenmesi gerekirken, davacı aleyhine yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2.bentte gösterilen nedenle davacı lehine ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100,00 TL.Avukatlık ücretinin davalı taraftan alınarak Yargıtay duruşmasında vekil marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 247,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 06.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.