Esas No: 2015/16093
Karar No: 2018/12767
Karar Tarihi: 26.09.2018
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/16093 Esas 2018/12767 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tesil, mümkün olmazsa tenkis ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis ve tazminat isteklerine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları ...... Tutumlu"nun adına kayıtlı 515 ada 21 parsel sayılı taşınmazdaki 2 ve 5 nolu bağımsız bölümlerini satış göstermek sureti ile önce davalının akrabası olan dava dışı ...... Yazıcı"ya temlik ettiğini, daha sonra taşınmazların bu şahıs tarafından murisleri ile evlenmek için taşınmazların adına tescilini ön koşul olarak ileri süren davalı ... adına devredildiğini, yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile tereke adına tesciline, taşınmazların 3. kişilere devredilmiş olması nedeniyle tapu iptaline karar verilmesinin mümkün olmaması halinde satış bedellerinin mirasın açıldığı tarihteki rayiç bedellere uyarlanarak işletilecek faizleriyle birlikte davalıdan alınarak terekeye iadesine, tekereye iade talebinin reddi halinde davalıya yapılan temlik işleminin saklı payları nisbetinde tenkisine, yine taşınmazların 3.kişilere devredilmiş olması halinde ise saklı paylarına isabet eden miktarın mirasın açıldığı tarihteki rayiç bedellere uyarlanarak işletilecek faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, dava konusu taşınmazların muris ile evlenmek için adına tescilinin ön koşul olarak ileri sürüldüğü iddiasının doğru olmadığını, dava dışı 515 ada 4 parsel sayılı ve başka taşınmazların inşaatının devam etmekte olduğunu, mirasbırakanın bu inşaatları tamamlamak için 2 dairesini satmak zorunda kaldığını, ...... ilçesinde bulunan murise ait banka hesap hareketleri incelendiğinde davaya konu dairelerin satış paralarının satış tarihi itibariyle hesabına yatırıldığının görüleceğini, daha sonra muris ......"un sürekli olarak inşaatları tamamlamak için satmak zorunda kaldığı daireleri anlatması ve bu yüzden üzülmesi nedeniyle, eşine jest olsun diye kendi parasıyla söz konusu daireleri ...... Yazıcı"dan satın aldığını, daha sonra satın aldığı bu daireleri de sattığını ve bedellerinin ......"un hesabına yatırıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, mirasbırakan ...... Tutumlu’nun 05.06.2010 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davalı ikinci eşi ...... ile ilk evliliğinden olma davacı çocukları .........’nin kaldıkları, murisin adına kayıtlı 515 ada 21 parsel sayılı taşınmazdaki 2 ve 5 numaralı bağımsız bölümlerini davalı ... ile evlenmeden 2 gün önce 17.12.1997 tarihinde dava dışı ...... Yazıcı"ya şatış yolu ile devrettiği, adı geçen şahsın ise 09.02.1998 tarihinde söz konusu taşınmazları davalı ...’ye satış yolu ile temlik ettiği, 5 nolu bağımsız bölümün davalı tarafından 29.09.1998 tarihinde dava dışı ...... Şatun, 2 nolu bağımsız bölümün ise davalı tarafından 11.11.1998 tarihinde dava dışı ... isimli şahıslara satıldığı sabit olup, dosya arasına celp edilen mirasbırakan ...... tarafından davalı ...’ye karşı açılan ...... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/265 E-2001/282 K sayılı dosyası ile 515 ada 1, 2 ve 3 nolu bağımsız bölümlerin 04.12.1998 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile davalı adına temlik edildiği, ancak davalının bakım yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesi ile tazminat isteminde bulunulduğu, davanın reddine karar verildiği, söz konusu kararın derecattan geçerek 05.12.2012 tarihinde kesinleştiği, öte yandan ...... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/484 E-2011/68 K sayılı boşanma dosyasında,davanın muris ...... tarafından davalı aleyhine açıldığı, ......’un 05.06.2010 tarihinde ölümü üzerine mirasçıları tarafından davanın takip edildiği, boşanma açısından karar verilmesine yer olmadığına ve tarafların eşit kusurlu olduğunun tespitine karar verildiği, söz konusu kararın Yargıtay denetiminden geçerek 31.10.2012 tarihinde kesinleştiği, yine davacılar tarafından temyiz aşamasında dosyaya sunulan dilekçelerinde, mirasçılık belgesinin iptali istemi ile davalı ...’ye karşı açtıkları davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın 14.Hukuk Dairesi tarafından “davalı ...’nun mirasbırakana mirasçı olamayacağı ve mirastan pay alamayacağı gözetilerek mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru değildir” gerekçesi ile bozulduğu anlaşılmaktadır.
Belirtilmelidir ki, tüm dosya kapsamından ve tanık beyanlarından murisin ara malik kullanarak davalıya yaptığı temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı olduğu hususunun kanıtlandığı, davalının taşınmazları satın alabilecek ekonomik güce sahip olmadığı, evlenmeden önce sattığı taşınmazların bedeli ile dava konusu taşınmazları satın almasının mümkün olmadığı gibi kısa süre sonra da eşine jest olsun diye aldığını iddia ettiği taşınmazları 3.kişilere temlik ettiği anlaşılmakla açılan davanın tazminat yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.09.2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalif) (Muhalif)
-KARŞI OY-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmazsa mirasın açıldığı tarihteki değerinin terekeye iadesi bu talep kabul edilmezse de tenkis ist...... ilişkindir.
Davacılar, miras bırakan babaları ...... Tutumlu"nun 19.12.1997 tarihinde evlendiği eşine devretmek amacıyla maliki olduğu 21 parsel sayılı taşınmazın 2 ve 5 numaralı bağımsız bölümlerini 17.12.1997 tarihinde ara malik davalının yakını ...... Yazıcı"ya devrettiğini,
......"ın da 09.02.1998 tarihinde davalı eş ..."ya temlik ettiğini, ölünceye kadar bakım akdiyle de miras bırakanın davalıya üç bağımsız bölüm daha verdiğini tüm bağımsız bölümlerin üçüncü kişilere satıldığını, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapunun iptaliyla terekeye iadesini, olmazsa üçüncü kişilere devir nedeniyle mirasın açıldığı tarihteki rayiç değerinin terekeye iadesini bu talep de kabul edilmezse tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, ...... yapan miras bırakanın dava konusu iki daireyi evlilikten önce ...... Yazıcı"ya sattığını, ......"la akrabalık ilişkileri olmadığını, daireleri bedeli karşılığında ......"dan satın aldığını, miras bırakanın baskısı sonucu iki dairenin üçüncü kişilere satıldığını ve satış bedellerinin miras bırakan tarafından alındığını, anne ve babasından mirasen intikal eden taşınmazlarının satışı konusunda miras bırakan ......"un baskısı sonucu, bir kısım taşınmazlarını da sattığını, elinde kalan son malların satışına razı olmayınca da miras bırakan tarafından dövülüp sokağa atıldığını, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlar üçüncü kişiler adına kayıtlı olduğundan tapu iptal ve tescil talebinin, murisin karşılıksız kazandırma yaptığı devrin bedelsiz ve muvazaalı olduğu ispat edilemediğinden rayiç bedelin terekeye iade talebinin ve davacıların saklı paylarına tecavüz edildiği de kanıtlanamadığından tenkis talebinin reddine karar verilmiştir.
Muris muvazaası iddiasına dayalı, uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
Uyuşmazlık, devirlerin gerçek bir satış olup olmadığı, bir başka ifade ile murisin temlikteki gerçek amacının terekeden (davacı mirasçılar aleyhine) mal kaçırmak olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, miras bırakan ...... Tutumlu"nun 05.06.2010 tarihinde ölümü üzerine mirasçı olarak davacı oğulları ve davalı eşinin kaldığı, miras bırakan ...... ve davalı ..."nin 19.12.1997 tarihinde evlendikleri, davalının 2007 yılı ...... ayında dövüldüğü iddiası ile ortak konutu terk ettiği, 20.06.2008 tarihinde ...... Tutumlu"nun ...... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/221 Esas sayılı dosyasında açtığı boşanma davasının yargılaması sırasında, ölümü üzerine mirasçılarınca takip edilen davada tarafların eşit kusurlu olduklarına karar verildiği, davacılar tarafından davalının mirasçılık sıfatının kalmadığı iddiası ile mirasçılık belgesinin iptali için de dava açıldığı, ölüm tarihinde ...... Tutumlu"nun terekesinde, ...... 515 ada, 4 parsel sayılı, 110.000,00TL değerinde bahçeli iki katlı kargir ev ile ...... ...... bank şubesinde 581.897,90 TL parasının bulunduğu ve mirasçılarına intikal ettiği anlaşılmaktadır.
Tapu kayıtlarından, miras bırakanın, dava konusu 21 parsel sayılı taşınmazdaki 2 ve 5 numaralı bağımsız bölümleri 17.12.1997 tarihinde ...... Yazıcı"ya sattığı, ......"ın da iki bağımsız bölümü 09.02.1998 tarihinde davalı eş ..."ya satış suretiyle devrettiği, davalı ..."nin de 5 numaralı bağımsız bölümü 29.09.1998 tarihinde ...... Şahin"e, 2 numaralı bağımsız bölümü de 11.11.1998 tarihinde ...... Cenk"e sattığı, miras bırakan ve davalının 19.12.1997 tarihinde evlendikleri, 20.06.2008 tarihinde miras bırakan tarafından açılan boşanma davasında, miras bırakan ......"un davalıyı dövdüğü, karşılıklı birbirlerine hakaret ettikleri gerekçesiyle tarafların boşanmalarına karar verildiği, ölüm tarihinde miras bırakanın bankada 581.897,90 TL, davalı ..."nin 345.534.00TL parasının bulunduğu saptanmıştır.
Ayrıca, miras bırakanın ölünceye kadar bakım akdi ile 515 ada, 4 parsel sayılı taşınmazdaki 1, 2, 3, numaralı bağımsız bölümlerini 04,12.1998 tarihinde davalıya devrettiği, 2000 yılında anılan üç bağımsız bölümün üçüncü kişilere satıldığı, miras bırakanın 27.07.2009 tarihinde davalı ... aleyhine, bakım akdiyle temlik ettiği üç bağımsız bölüm hakkında ...... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/264 Esas sayılı tazminat istekli açtığı davanın reddine ilişkin karar gerekçesinde "... davacı ......"un ölünceye kadar bakım akdiyle davalıya devrettiği taşınmazları bilgisi ve ......sı ile aslen kendisinin 3. kişilere satışını sağladığı, tanık anlatımlarına göre, satım akdi bedeli paranın taraflarca alındığı satış pazarlığında davalının sözünün geçtiği, davalının eyleminin tapuda gerekli imzaları atmaktan ibaret olduğu sabit olduğundan, subut bulmayan davanın reddi gerektiğinin" belirtildiği, bu gerekçe ve kararın denetimden geçerek kesinleştiği tespit edilmiştir.
Öte yandan, davalı ..."nin evlenmeden önce 18.12.1997 tarihinde maliki olduğu menderes ...... köyü 119 parsel sayılı taşınmazını 60.000,000TL, aynı yer 466,469,470 parsel sayılı taşınmazlarını 25.000.000TL bedelle sattığı, babasından mirasen intikal eden aynı yer 191 ada, 4 parsel sayılı taşınmazdaki payını 18.09.1998, 515 ada, 6 parsel sayılı taşınmazdaki payını 17.01.2003, 192 ada, 7 parsel sayılı taşınmazını 24.06.2004, 192 ada, 8 parsel sayılı taşınmazını 03.02.2005 ,192 ada, 4 parsel sayılı taşınmazını 29.11.2005, 192 ada, 5 parsel sayılı taşınmazını 07.09.2005, 436 parsel sayılı taşınmazını 07.09.2009 tarihinde üçüncü kişilere satş suretiyle temlik ettiği, davalı ..."nin 10.03.1999 tarihinde davacı ..."dan da 36 parsel, 2 numaralı bağımsız bölümü satın aldığı tapu kayıtlarıyla sabittir.
Yukarıda belirtilen ilkeler, tanık anlatımları, tapu kayıtları, banka kayıtları ve delil olarak dayanılan dava dosyaları birlikte değerlendirildiğinde; miras bırakanın ...... yaptığı, evlilikten iki gün önce dava konusu taşınmazlarını üçüncü kişi ...... yazıcı"ya sattığı, davalı ..."nin 2 ve 5 numaralı bağımsız bölümleri ......"dan 09.02.1998 tarihinde satın aldığı, anılan bağımsız bölümlerin 29.09.1998 ve 11.11.1998 tarihlerinde üçüncü kişilere satıldığı ve halen üçüncü kişiler adına kayıtlı olduğu, ......"ın ara malik ve davalının yakını olduğu iddia edilmiş ise de bu iddianın davacılarca kanıtlanamadığı, davalının evlenmeden önce dört taşınmazını 85.000.000TL bedelle sattığı, temlik tarihi 09.02.1998 tarihinde alım gücünün bulunduğu, davacı ..."dan da 36 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümünü 10.03.1999 tarihinde satın aldığı, miras bırakanın ölünceye kadar bakım akdiyle davalıya bizzat devrettiği taşınmazlar yönünden tazminat istekli dava açmasına rağmen, bu temliki dava konusu etmediği, miras bırakanın çocuklarıyla bir sorununun olmadığı, 05.06.2010 tarihinde öldüğünde bankada 581.897, 90 TL parası ve 110.000,00 TL bedelli bir evinin bulunduğu, miras bırakanın davacı çocuklarından mal kaçırmak amacıyla ara malik kullanmak suretiyle bedelsiz ve danışıklı olarak dava konusu taşınmazları davalıya devrettiği iddiası kanıtlanamamıştır.
Hal böyle olunca, miras bırakan tarafından davalıya bizzat temlik yapılmadığı, davalının taşınmazı devraldığı ......"ın davalı ile yakınlığı ve ara malik olduğunun kanıtlanamadığı, temliklerin gerçek satış olduğu saptandığından, mahkeme kararının onanması görüşünde olduğumuzdan, çoğunluğun kararın bozulması yönündeki görüşüne katılmıyoruz.