11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/3516 Karar No: 2018/3934 Karar Tarihi: 25.04.2018
Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/3516 Esas 2018/3934 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından yargılanan sanık mahkum edildi. Ancak, sanığın sahte senedi icraya koymadığı ortaya çıktı ve dolandırıcılık suçunun unsurları oluşmadığı için, sanığın beraat ettirilmesi gerektiği belirtildi. Sanık hakkında verilen kısa süreli hapis cezası ertelenmesine rağmen, hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceği gözetilmediği için hatalı bir hüküm verildi. Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm verilse de, mahkumiyet hükmü hukuki bir sonuç doğurmadığı için, suç tarihinde kesinleşmiş mahkumiyet kararı olmadığı belirtildi. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı ile birlikte, hak yoksunluklarının alt soy bakımından uygulanamayacağı gözetilmediği için karar bozuldu. Kanun maddeleri ise şöyle: 5237 sayılı TCK'nın 51, 53/1 ve 53/4 maddeleri, 5271 sayılı CMK'nın 231. ve 346-25 sayılı kararına, 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi ve 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2016/3516 E. , 2018/3934 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Yargılama konusu senedin sanık tarafından değil, lehtar... tarafından icraya konulduğunun anlaşılması karşısında; eylemin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturmayacağı cihetle, tebliğnamedeki görev yönünden bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. I-Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 1-Sanığın, müşteki ..."i borçlu göstermek suretiyle sahte olarak oluşturduğu senedi ciro ederek imzalayıp, borcuna karşılık...’a vermek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; senedin sanık tarafından icraya konulmaması nedeni ile sanığın, müşteki ..."e yönelik hileli bir davranışının bulunmadığının anlaşılması karşısında; dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı göz önünde bulundurularak sanığın beraati yerine hatalı değerlendirme ile mahkumiyetine karar verilmesi, 2- Kabule göre de; a-)Mahkum olduğu kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında; 5237 sayılı TCK"nın 53/4. maddesi uyarınca anılan Yasanın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi, b-)Sanık hakkında yeniden suç işlemeyeceği kanaati ile cezası 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine rağmen suç işlemekten çekineceği kanaati oluşmadığından bahisle 5271 sayılı CMK 231. madde uyarınca hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilerek çelişki oluşturulması, II-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Suç tarihi itibarıyla sanığın adli sicil kaydında sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin bir ilam mevcut olup, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.02.2008 gün ve 346-25 sayılı kararında vurgulandığı üzere, kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibarıyla karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir hüküm niteliğinde olmadığı, dolayısıyla suç tarihi itibarıyla sanığın kasten suç işlediğine dair kesinleşmiş mahkumiyet kararının bulunmadığı, 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin 8. fıkrasına eklenen 2. cümle hükmünün suç tarihinden sonra yürürlüğe girdiği gözetilmeden, hükmolunan hapis cezası yeniden suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluşması nedeniyle ertelenen sanık hakkında ""sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları ve daha önce işlemiş olduğu suçtan dolayı hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği halde deneme süresi içerisinde yeniden suç işlemesi de göz önünde bulundurulduğunda yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmaması nedeni ile "" biçimindeki yasal ve yeterli olmayan, çelişkili gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2-Suça konu belgenin akıbeti hakkında bir karar verilmemesi, 3-Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluklarının alt soy bakımından uygulanamayacağının gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.