Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13675
Karar No: 2019/8600
Karar Tarihi: 17.12.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/13675 Esas 2019/8600 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/13675 E.  ,  2019/8600 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 177 ada 12 parsel sayılı 120,13 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ve ..., tapu kaydına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davasının kabulüne, 177 ada 12 parsel sayılı taşınmazın miktarı ve vasfı değişmeksizin 1/4 hissesinin ..., 1/4 hissesinin ... ve 2/4 hissesinin ise ...ten adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu taşınmaz üzerindeki muhtesatın davalı ..."ye ait olduğunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve ... ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, davacı tarafın dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uyduğu ve tapuda kayıtlı bulunan bir taşınmazın harici yolla satışının ya da devrinin mümkün bulunmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacılar ... ve ..., çekişmeli taşınmazın komşu 177 ada 11 ve 13 parsel sayılı taşınmazlarla bütün halde 04.12.1969 tarih 15 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığını ileri sürerek dava açmışlar; davalı taraf ise, cevap dilekçesinde taşınmazın murislerinden kaldığını savunmuş, yargılama safhasında ise 13.03.1962 tarihli satın alma senedine dayanmıştır. Davacı tarafın dayandığı 04.12.1969 tarih 15 sıra numaralı tapu kaydı 1/4 payları oranında... oğlu..., ... kızı... adlarına ve 1/2 payı ... oğlu ... adına kayıtlı iken, ... ile... paylarının, satış nedeniyle tapunun 16.04.1981 tarih ve 24 sırasına davacılar ... ve ... adına tedavül gördüğü anlaşılmaktadır. Davalının dayandığı 13.03.1962 tarihli satın alma senedi incelendiğinde, satıcısının davacıların dayandığı tapu kaydının tedavülünden önceki paydaşlarından... olduğu, alıcısının ise davalı ... olduğu ve sözü edilen senede 160,00 metrekare yüzölçümündeki harman yerinin satışının konu edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında tapu kaydının, dava konusu taşınmaz ile dava dışı 177 ada 11 ve 13 parsel sayılı taşınmazı bütün halde kapsadığı belirlenmiştir. Davacıların dayandığı tapu kaydı paylı mülkiyete konu olup, birden fazla paydaşın malik olduğunun ve davalı tarafın da tapunun tedavülünden önce tapuda pay sahibi olan...’den satın almaya dayandığının anlaşılmasına göre, tapu malikleri arasında bir taksim bulunup-bulunmadığının, taksim yapılmış ise taşınmazın kime düştüğünün, davalının taşınmazı satın aldığını ileri sürdüğü İsmail’e düşüp düşmediğinin, davalının bu yeri bu kişiden satın alıp almadığının ve tapu kaydının tedavül tarihine kadar davalı yararına Kadastro Kanunu’nun 13/B-b maddesinde belirtilen koşulların oluşup oluşmadığının belirlenmesi zorunludur. Ne var ki; mahkemece bu kapsamda yeterli araştırma ve inceleme yapılmamış, tapu malikleri arasında bir taksim bulunup-bulunmadığı, var ise çekişmeli taşınmazın kime düştüğü, davalının satın aldığını ileri sürdüğü İsmail’e düşüp düşmediği, davalının bu yeri bu kişiden satın alıp almadığı ve davalı yararına Kadastro Kanunu’nun 13/B-b maddesinde belirtilen koşulların oluşup oluşmadığı belirlenmeksizin ve tapulu taşınmazın haricen kazanılabilmesi ancak Kadastro Kanunu’nun 13/B-b ve 13/B-c maddesinde belirtilen koşulların sağlanması halinde mümkün olduğu halde, aksi gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi mümkün değildir.
    Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için mahkemece, mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, davaya konu edilen taşınmazın öncesinde kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kim tarafından ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı, davacıların dayandığı tapu kaydında paydaş olan şahıslar arasında taksim edilip edilmediği, taksim mevcut ise taşınmazın kime düştüğü, davalının taşınmazı satın aldığını ileri sürdüğü İsmail’e düşüp düşmediği, davalının tapu maliklerinden İsmail’den dava konusu yeri satın alıp almadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, beyanların çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli, bu yolla davalı tarafın tapu dışı satın almaya dayandığı göz önüne alınarak bu olgunun dayanağını oluşturan 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 13/B-b maddesi hükmünde öngörülen koşulların davalı taraf yararına gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler gözetilemeksizin, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, davacıların dayandığı tapu kaydının maliklerinden ...’in dava açmadığı ve bu kişi payı yönünden de davacıların ırsi ya da akdi ilişkiye dayanarak bir talepte bulunmadıkları anlaşıldığı halde, bu kişinin payının davalı taraf üzerinde bırakılması gerekirken, dava açmayan şahıs yararına karar verilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine,
    yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi