Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8959
Karar No: 2018/1498
Karar Tarihi: 01.03.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/8959 Esas 2018/1498 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/8959 E.  ,  2018/1498 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVACILAR : 1-...
    2-...
    3-...
    4-...
    5-...
    DAVALILAR : 1-...
    2-...

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... Gıda San. Tic. Ltd. Şti vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.2.2018 Salı günü davalı ... Gıda San. Tic. Ltd. Şti vekili Av. ... geldi. Davacılar ve diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ... Gıda San. Tic. Ltd. Şti vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacılar vekili; davalı tarafın işleteni ve trafik sigortacısı olduğu araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada desteğin öldüğünü açıklayıp maddi – manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
    Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, toplanan delillere göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... Gıda San. Tic. Ltd Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 186.maddesi gereğince “Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu da ihtar edilir. Sözlü yargılama aşamasında ne yapılacağı, ikinci fıkrada düzenlenmiş olup, buna göre mahkeme, taraflara son sözlerini soracak, tarafların son değerlendirmelerinden sonra yargılamayı sona erdiren hükmünü verecektir. Açıklanan nedenlerle mahkemece tahkikat aşaması bittikten sonra sözlü yargılama ve hüküm için taraflara usulüne uygun davetiye tebliğ edilmeden karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda (HMK) iki temel yargılama usulü düzenlenmiştir. Bunlar yazılı (m. 118-186) ve basit (m. 316-322) yargılama usulleri olup, davanın açıldığı mahkemeye veya uyuşmazlığın niteliğine göre uygulanacak yargılama usulü farklılık göstermektedir.
    Kanunda yazılı yargılama usulü ayrıntılı olarak düzenlenmiş, basit yargılama usulü ise temel özellikleri ve farklı noktalarıyla belirtilmiş, hüküm bulunmayan hallerde yazılı yargılama usulüne ilişkin hükümlerin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. ( HMK.md. 322/1)
    Asliye hukuk mahkemelerinde kural olarak yazılı yargılama usulü uygulanır. Yazılı yargılama usulünün nasıl yapılacağı 6100 sayılı HMK"nun 118 ve devamı maddelerinde, yazılı yargılama usulüne tabi bir davada ön incelemenin nasıl yapılacağı ise aynı Kanunun 137 ila 142. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Anılan maddeler uyarınca, yazılı yargılamada; dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesinden sonra ön inceleme duruşması yapılması (m.137), ön inceleme duruşmasına tarafların meşruhatlı davetiye ile davet edilmesi (m.139), ön inceleme duruşmasının tamamlanmasından sonra tahkikat duruşması için yeni bir duruşma günü verilmesi (m.137/2) gerekmektedir. Taraflar duruşmaya çağrılmadan, eş anlatımla; taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilememesi, ..."nın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur.
    01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hukuki Dinlenilme Hakkı” başlıklı 27. maddesi (Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 73. maddesi) uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir.
    Buna göre mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Taraflara hukukî dinlenilme hakkı verilmesi anayasal bir haktır. İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi"nde ise adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesi hükmüne göre:
    "(I) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.
    (2) Bu hak;
    a)Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,
    b)Açıklama ve ispat hakkını,
    c)Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir".
    Hukukî dinlenilme hakkı olarak maddede ifade edilen ve uluslararası metinlerde de yer bulan bu hak, çoğunlukla "iddia ve savunma hakkı" olarak bilinmektedir. Ancak hukukî dinlenilme hakkı, iddia ve savunma hakkı kavramına göre daha geniş ve üst bir kavramdır.
    Bu hak, yargılamanın tarafları dışında, müdahiller ve yargılama konusu ile ilgili olanları da kapsamına almaktadır. Ancak, her yargılama süjesi kendi hakkıyla bağlantılı ve orantılı olarak bu hakka sahiptir. Hakkın temel unsurları maddede tek tek belirtilmiş, böylece uygulamada bu temel yargısal hak konusundaki tereddütlerin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
    Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.
    Bu hakkın ikinci unsuru, açıklama ve ispat hakkıdır. Taraflar, yargılamayla ilgili açıklamada bulunma, bu çerçevede iddia ve savunmalarını ileri sürme ve ispat etme hakkına sahiptirler. Her iki taraf da bu haktan eşit şekilde yararlanırlar. Bu durum "silahların eşitliği ilkesi" olarak da ifade edilmektedir.
    Bu hakkın üçüncü unsuru, tarafların iddia ve savunmalarını yargı organlarının tam olarak dikkate alıp değerlendirmesidir. Bu değerlendirmenin de, kararların gerekçesinde yapılması gerekir.
    (6100 sayılı HMK.nun Hükümet Gerekçesi madde 32).
    Hukukî dinlenilme hakkı, sadece belli bir yargılama için ya da yargılamanın belli bir aşaması için geçerli olan bir ilke değildir. Tüm yargılamalar için ve yargılamanın her aşamasında uyulması gereken bir ilkedir. Bu çerçevede gerek çekişmeli ve çekişmesiz yargı işlerinde gerekse bu yargılamalarla bağlantılı geçici hukukî korumalarda, ... takiplerinde, tahkim yargılamasında, hatta hukukî uyuşmazlıklarla ilgili yargılama dışında ortaya çıkan çözüm yollarında, her bir yargılama, çözüm yolu ve uyuşmazlığın niteliğiyle bağlantılı şekilde hukukî dinlenilme hakkına uygun davranılmalıdır.
    Hukukî dinlenilme hakkına aykırılık -bir istinaf gerekçesi ve- temyizde de bozma sebebidir. Hakkın ihlâlinin niteliğine göre, yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak kabul edilebilir. Ayrıca adil yargılanma ihlâli çerçevesinde de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi"ne başvurulabilir.
    Nitekim, ... Hukuk Genel Kurulunun 16.04.2014 gün ve 2013/10-1027 E., 2014/528 K. sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir.
    Tüm bu yasal düzenlemeler göstermektedir ki; yazılı yargılama usulüne tabi bir dava açıldığında, mutlaka dilekçelerin değişiminin gerçekleştirilmesi ve ön-inceleme duruşmasının yapılması zorunludur.
    Somut olayda mahkemece; mahkemenin tensip kararı uyarınca dava ve cevap dilekçesi ile cevaba cevap dilekçesi karşılıklı olarak taraflara tebliğ edildikten sonra ön inceleme duruşmasından sonra davalının yokluğunda karar verilmiştir.
    Yukarıda anlatıldığı üzere yazılı yargılama usulüne aykırı olarak savunma hakkını kısıtlayacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    Kabule göre de, davada zorunlu mali sorumluluk ... poliçesine dayanılmış olması, bu ... türünün Türk Ticaret Kanunu"nda düzenlenen hususlardan olması gözetildiğinde mahkemece davaya ticaret mahkemesi sıfatı ile bakılması gerekirken bu hususa riayet edilmemesi de doğru görülmemiştir.
    2-Bozma ilamının neden ve şekline göre davalı ... Gıda San. Tic. Ltd Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Gıda San. Tic. Ltd Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Gıda San. Tic. Ltd Şti. vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ... Gıda San. Tic. Ltd. Şti"ye verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 01/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi