16. Hukuk Dairesi 2016/13446 E. , 2019/8597 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 2009 yılında yapılan kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümünün, paydaşı olduğu 129 ada 1 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olup, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1997/10 Esas, 1997/52 Karar sayılı dosyasında adına tesciline karar verilen 254 metrekare taşınmaz bölümün kapsamında kaldığını ileri sürerek, bu kısmın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, inşaat bilirkişisi İrfan Remzi Yılmaz ve teknik bilirkişi ...tarafından hazırlanan 05.08.2015 tarihli rapora ekli krokide (B) harfi ile gösterilerek mavi boyalı kalemle işaretlenen 106,01 metrekare yüzölçümündeki kısmın davacı ... ve paydaşı .... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın karayolları tarafından yol olarak kamulaştırılan kısmın dışında kaldığı ve anılan bilirkişi raporlarında belirtilen 3,17 metrekarelik farkın teknolojik gelişmelere bağlı olarak ortaya çıkan hesaptan kaynaklandığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye elverişli bulunmamaktadır. Hükme esas alınan teknik bilirkişi raporu son derece yetersiz olup, kadastro paftası ile kamulaştırma haritası çakıştırılmak suretiyle çekişmeli taşınmaz bölümünün kamulaştırılan alanda kalıp kalmadığı kadastro paftası üzerinde gösterilmediği gibi, davacı ve paydaşı dava dışı ... adına tesciline karar verilen ve raporda (B) harfi ile gösterilen kısım pafta üzerinde gösterilmediğinden, tescil harici bölümde kalıp kalmadığı hususunda da tereddüt oluştuğu halde bu çelişki üzerinde durulmamış, yine sözü edilen raporda dava konusu yer 106,01 metrekare olarak gösterilmesine karşın, ilk keşif sonucu alınan raporda iddiaya konu yer 35,73 metrekare olarak gösterilmek suretiyle iddiaya konu yerin miktarı konusunda da tereddüt yaratılmıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerdeki kamulaştırmaya ilişkin tüm bilgi ve belgeler ilgili kurumlardan istenilmeli, ayrıca dava konusu taşınmaza komşu olan taşınmazların kadastro tutanak ve dayanakları getirtilip dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları, ziraat ve inşaat mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisinden oluşacak bilirkişi heyetinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, bu keşif sırasında öncelikle çekişmeli taşınmaza ait kamulaştırma haritası ve kamulaştırma işlemine ilişkin diğer belgeler uygulanmak suretiyle taşınmazın kamulaştırılan alanlardan olup olmadığı belirlenmeli, bundan sonra davacının dayandığı tescil ilamı haritasından yararlanılmak suretiyle zemine uygulanarak kapsamı haritasına göre belirlenmeli; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinde kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne şekilde kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesine çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişiden, çekişmeli taşınmaz bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini bildiren, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir; inşaat mühendisi bilirkişiden ise, taşınmaz üzerinde bulunan binanın yaşı ve niteliği hususuda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; teknik bilirkişiye, dava konusu taşınmazla ilgili kamulaştırma haritası ile kadastro paftasını çakıştırır, keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir şekilde ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli; bundan sonra TMK"nın 713/4 ve 5. maddeleri uyarınca yasal ilanlar da yaptırılmak suretiyle tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; davacının dava konusu yerin devamı niteliğinde olduğunu ileri sürdüğü 129 ada 1 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden Hüseyin Ataman’ın açılmış bir davası olmadığı ya da açılan davaya katılımı da bulunmadığı halde bu kişi lehine tescil hükmü kurulması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,
yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.