Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12878
Karar No: 2018/12761
Karar Tarihi: 25.09.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/12878 Esas 2018/12761 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/12878 E.  ,  2018/12761 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ





    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 11.09.2018 ... günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat gelmedi, temyiz edilen davalı ... ve vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:


    -KARAR-


    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakanları ............"nın kayden maliki olduğu dava konusu 60 ada 18 sayılı parselin vekili dava dışı ... tarafından 09.07.2001 tarihinde davalı ..."e satış suretiyle devredildiğini, anılan temlikin muvazaalı ve mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olduğunu ileri sürerek miras payları oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişlerdir.

    Davalı, devrin bedeli karşılığında yapılan gerçek satış işlemi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Bilindiği ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150/1. maddesinde düzenlendiği üzere oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbirisi gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. Anılan Yasanın 150/4. maddesi gereğince işlemden kaldırılmış olan dosya, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurması üzerine yenilenebilir, dava dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenilenirse yeniden harç alınır. Bu harç yenileyen tarafından ödenir ve karşı tarafa yüklenemez.Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava eski davanın devamı sayılır. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içinde yenilenmeyen davalar HMK"nin 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.
    Somut olaya gelince; davacılar vekilinin 26.05.2015 tarihli duruşmaya mazeretsiz olarak katılmadığı ve celsede hazır bulunan davalı vekili Av. ...... Yağcı"nın davayı takip etmeme yönünde iradesini bildirdiği tartışmasızdır.
    O halde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 150/1. maddesi hükmü gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilerek, işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 aylık süre zarfında yenilenmemesi durumunda, ""davanın açılmamış sayılmasına"" karar verilmesi gerekirken bu gereklilik gözardı edilerek, davanın esastan reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davacıların bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25/09/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.



    (Muhalif) (Muhalif)



    -KARŞI OY-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Mahkemece; muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 150/1 maddesi uyarınca “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilip verilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.


    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri kanununun, “Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması” hükümlerini düzenleyen 150. maddenin 2. fıkrasında, “ Usulüne uygun davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.” hükmüne, aynı yasanın 150/4. maddesinde, “işlemden kaldırılan dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç ay içinde taraflardan birinin başvurusu üzerine yenilenebileceği”, 150/5. maddesinde de, “üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda; yargılamanın 26.05.2015 tarihli oturumuna davacı vekilinin mazeretsiz olarak katılmadığı, duruşmada hazır bulunan davalı vekilinin imzalı beyanı ile “ davacı tarafından takip edilmeyen davayı biz takip etmeyeceğiz, davanı reddine karar verilmesini istiyoruz” demesi üzerine mahkemece, tahkikat aşamasının tamamlandığı bildirilerek, HMK"nun 186. maddesi uyarınca sözlü tahkikata geçildiği, sözlü tahkikat aşamasında davalı vekilinin, “davanın reddine karar verilmesini talep ediyoruz.” şeklinde beyanı alındıktan sonra, yargılamaya son verilerek, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Açıklanan yasal düzenleme ve somut olgular birlikte değerlendirildiğinde, davalı vekilinin 26.05.2015 tarihli oturumda dosyanın işlemden kaldırılmasını talep etmediği aksine “davanın reddini” talep ederek açıkça davayı takip iradesini ortaya koyduğu, sözlü yargılama aşamasında da yine “ davanın reddini” talep ederek davayı takip etme yönündeki iradesini sürdürdüğü açıktır.
    Bu durumda, duruşmaya katılan davalı vekilinin, davanın reddini talep ederek davayı takip iradesini ortaya koymuş olması karşısında, davanın esası hakkında makkemece karar verilmesinin doğru olduğu görüşünde olduğumuzdan, davacı temyizinin esastan incelenmesi gerekirken, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.








    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi