14. Hukuk Dairesi 2015/14801 E. , 2018/4267 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.10.2010 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; bir kısım davalılar yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, bir kısım davalılar yönünden kabulüne dair verilen 25.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asli müdahil vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili ile davalı ... arasında noterde yapılan 29.12.2006 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalının 262 parselin imar uygulaması sonucu oluşacak 13 adet taşınmazda kendi adına kayıtlı hisselerinin tamamını müvekkiline satmayı vaad ettiğini, satış bedelinin nakden ve tamamen ödenmiş olduğunu; ancak, davalının tapuyu devretmediğini ileri sürerek, davalı adına kayıtlı hisselerin iptaliyle müvekkili adına tescili olmazsa tazminat isteğinde bulunmuştur.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Asli müdahil ... vekili, davacının kötüniyetli olduğunu, kendisi tarafından müdahele talebi dışında ... iptal tescil davası açıldığını belirterek, bu dosya ile birleştirme kararı verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalılar ... ve ... dışındaki davalılar ve 108 ada 1, 2, 5, 6 parsel sayılı taşınmazlar ile 820 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar bakımından davanın feragat nedeniyle reddine, davalı ... hakkında açılan davanın reddine, diğer davalı ... yönünden açılan davanın kabulüne, asli müdahil ..."ın talebinin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, asli müdahil vekili temyiz etmiştir.
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı ... iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
6100 sayılı HMK"nın 166. maddesi uyarınca davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde her iki dava arasında bağlantı var sayılır. Biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte olan davaların farklı hukuki sonuçlara varılmasının önüne geçilmesi için birleştirilerek görülmesi gerekir.
Somut olayda; asli müdahil ... tarafından işbu dosyanın davacısı ..."ye karşı açılan Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/145 Esas sayılı dosyasının dava konusu satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil isteğine ilişkin olup açılan davanın halen derdest bulunduğu anlaşılmaktadır. Anılan dava ile görülmekte olan dava arasında 6100 sayılı HMK"nın 166. maddesi uyarınca hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan her iki davanın birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği halde mahkemece ayırma kararı verilerek işin esasına yönelik hüküm kurulması doğru değildir.
O halde mahkemece Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/145 Esas sayılı dosyası ile görülmekte olan bu davanın ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilerek sonuca bağlanması gerekirken anılan husus gözetilmeksizin davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asli müdahil vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
30.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.