Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2085
Karar No: 2018/5631

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/2085 Esas 2018/5631 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2018/2085 E.  ,  2018/5631 K.

    "İçtihat Metni"

    .......

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi, davacı ... ve arkadaşları vekili ile ... mirasçıları vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    ........ yüzölçümlü fındık bahçesi vasfındaki taşınmaz Şubat 1932 tarih 18, Haziran 1943 tarih 173, 04/12/1956 tarih 36, 19/02/1965 tarih 151, 31/07/1978 tarih 102 ve 27/10/1992 tarih 45 sıra nolu tapu kayıtları uygulanarak ... adına,
    185 ada 2 parsel sayılı 11083,62 m2 yüzölçümlü fındık bahçesi vasfındaki taşınmaz 22/03/1943 tarih 104 ve 02/04/1982 tarih 22 sıra nolu, 185 ada 4 parsel sayılı 21470,04 m2 yüzölçümlü iki katlı ahşap ev ve fındık bahçesi vasfındaki taşınmaz ise 22/03/1943 tarih 101 ve 02/04/1982 tarih 23 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak hisseli olarak ... mirasçıları olan ... ve arkadaşları adına,
    185 ada 19 parsel sayılı 40246,09 m2 yüzölçümlü orman vasfındaki taşınmaz 22/03/1943 tarih 101 ve 02/04/1982 tarih 23 sıra nolu tapu kayıtları uygulanarak, 206 ada 5 parsel sayılı 18491,74 m2 yüzölçümlü taşınmaz ise belgesizden orman vasfı ile Hazine adına tespit edilmiştir.
    Davacılar ... ve arkadaşları vekili .........sunduğu 23/03/1999 havale tarihli dava dilekçesi ile; dava konusu 185 ada 19 ve 206 ada 5 nolu parsellerin müvekkillerinin maliki olduğu 31/08/1950 tarih 134, 22/03/1943 tarih 100 ve Şubat 1322 tarih 6 sıra numaralı tapuların kapsamında kaldığı ve müvekkillerinin zilyetliğinde olduğunu ileri sürerek taşınmazların tespitlerinin iptali ile tapu kayıtlarındaki paylarına göre müvekkilleri adına tescilini talep etmiştir.
    Birleşen dosya davacıları ........ ve ... vekili ......... Kadastro Mahkemesine sunduğu 01/03/1999 havale tarihli dava dilekçesi ile; ......da 11, 213 ada 21-22 ve 206 ada 5 nolu parselin müvekkillerinin maliki olduğu Nisan 1947 tarih 132, Şubat 1966 tarih 172 ve 174, Ocak 1963 tarih 101 sıra noda kayıtlı tapu kapsamında kaldığı ve müvekkillerinin zilyetliğinde olduğunu ileri sürerek tespitlerinin iptali ile müvekkilleri adına tescilini talep etmiş, dava konusu 206 ada 5 parsel sayılı taşınmazın eldeki dosyada dava konusu olduğunun belirlenmesi üzerine 15/02/2001 günlü celsede bu parsele ilişkin dava tefrik edilmiş, kadastro mahkemesinin 2001/10 Esas sırasına kaydedilen dava eldeki dosya ile birleştirilmiştir.
    ......

    Birleşen dosya davacısı Orman Yönetimi temsilcisi.....sunduğu 24/03/1999 havale tarihli dava dilekçesi ile; dava konusu 181 ada 7 nolu parselin orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek tespitinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiş, aynı iddia ve istem ile 185 ada 2 ve 4 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin açtığı davalar bu dosya ile birleştirildikten sonra Orman Yönetiminin davası eldeki dosya ile birleştirilmiştir.
    Asli müdahil ... vekili 13/04/2000 tarihli müdahale dilekçesinde; müvekkilinin Mart 1943 tarih 103, Mart 1971 tarih 252, 31/10/1961 tarih 197 ve 198, 02/04/1982 tarih 23 ve 24 sıra noda kayıtlı taşınmazlarda hem asaleten hem de ölen eşi ..."den intikal eden payı bulunduğunu, dava konusu 181 ada 7, 185 ada 19 ve 206 ada 5 nolu parsellerin tapu kapsamında kaldığını, müvekkilin çocukları da dahil olmak üzere diğer tapu malikleri tarafından açılan eldeki davaya müdahalesinin kabulü ile taşınmazların müvekkili adına hissesi oranında tescilini talep etmiştir.
    ........kapanması üzerine dosya........ aktarılmış ve 2013/40 Esasına kaydedilmiş, mahkemece, davacı ... Yönetiminin davasının kısmen kabulüne, diğer davacılar ve asli müdahillerin davasının reddine,
    Dava konusu 185 ada 2 parsele ilişkin kadastro tespitinin iptali ile orman vasfında Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,
    Dava konusu 185 ada 4 parselde fen bilirkişileri .........27/04/2015 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4400,83 m2"lik kısma ilişkin kadastro tespitinin iptali ile orman vasfında Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı bilirkişi raporunda 185 ada 4 parselde (B) harfi ile gösterilen 17069.21 m2"lik kısmın kadastro tutanağındaki tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline,
    Dava konusu 181 ada 7 parselde fen bilirkişileri ......27/04/2015 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 20743.06 m2"lik kısma ilişkin kadastro tespitinin iptali ile orman vasfında Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı bilirkişi raporunda 181 ada 7 parselde (B) harfi ile gösterilen 5638,59 m2"lik kısmın kadastro tutanağındaki tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline,
    Dava konusu 185 ada 19 ve 206 ada 15 parselin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm birleşen dosya davacısı/davalı ... Yönetimi, davacı ... ve 7 arkadaşı vekili ile birleşen dosya davacısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Yörede 1996 yılında yapılmış 3402 sayılı Kadasto Kanunu uygulamalarında esas olmak üzere, 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman sınırlarının tespiti ve aynı kanunun 2/B madde çalışmaları vardır.
    1- Davacı ... ve 7 arkadaşı vekili ile birleşen dosya davacısı ... vekilinin dava konusu 206 ada 5, 185 ada 2 ve 19 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazları yönünden;
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda dava konusu 206 ada 5, 185 ada 2 ve 19 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu ve doğal olarak yetişmiş orman ağaçları ile yer yer %40-70 yer yer %70"den fazla kapalılıkta kapalı orman ile kaplı şekilde eylemli orman olduğu saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dosya kapsamında dava edilen taşınmaz .... mahallesi 206 ada 5 parsel iken kararın hüküm kısmının 2. bendinin 4. paragrafında çekişmeli taşınmazın ...... mahallesi 206 ada 15 parsel olduğunun belirtilmiş olması doğru değilse de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 2. bendinin 4. paragrafında yer alan “15 parsel” ifadesi kaldırılıp bunun yerine "5 parsel" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HMUK."nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    ......
    2- Davacı ... ve 7 arkadaşı vekilinin dava konusu 185 ada 4 parsele, davacı ... Yönetiminin ise dava konusu 185 ada 4 ve 181 ada 7 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazları yönünden;
    Mahkemece dava konusu 185 ada 4 ve 181 ada 7 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de yapılan araştırma, uygulama ve inceleme yeterli değildir. Şöyle ki; alınan uzman orman bilirkişi raporunda kadastro tespitinden 15-20 yıl öncesine ait memleket haritası ve hava fotoğrafları ile kadastro paftasının ölçekleri denkleştirilerek birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle taşınmazların konumu gösterilmemiş, hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yapılmak sureti ile davalılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşulları oluşup oluşmadığı araştırılmamış, hükme esas bilirkişi raporlarında eğimin neye göre belirlendiği, klizimetre ile ölçülüp ölçülmediği açıklanmamıştır. Bu durumda, karara dayanak alınan uzman bilirkişi raporu temyize konu çekişmeli yerlerin orman niteliğini belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz. Hâkimin bilirkişi raporlarını denetleme yükümlülüğü vardır. Bundan ayrı; hâkim, düzgün sicil oluşturmakla ve infaza elverişli karar vermekle yükümlüdür. Hükme dayanak yapılan orman ve fen bilirkişinin raporlarında dava konusu 181 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 7A ile gösterilen 5638,59 m2"lik kısmının fındık bahçesi niteliğinde orman sayılmayan yerlerden olduğu, 7B ile gösterilen 20743,06 m2"lik kısmının ise orman sayılan yerlerden olduğu rapor edilmiş ise de mahkemece harflendirme hatası yapılarak hüküm kısmının 2. bendinin 3. paragrafında “taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 20743.06 m2"lik kısma ilişkin kadastro tespitinin iptali ile orman vasfında Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı bilirkişi raporunda 181 ada 7 parselde (B) harfi ile gösterilen 5638,59 m2"lik kısmın kadastro tutanağındaki tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline” karar verilmiştir. Mahkemece yanılgı ile hatalı, infaza elverişli olmayan şekilde hüküm kurulmuştur.
    O halde, temyize konu 185 ada 4 ve 181 ada 7 parsel sayılı taşınmazların tespitine esas tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm tedavülleri ve varsa krokileri, revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, tapu kayıtlarının uygulandığı tüm parseller ve komşu parsel tutanak ve dayanakları, davalı iseler dava dosyaları ve revizyon görmemiş ise neden revizyon görmediğinin sorulması, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yöreye ait en eski ve tespit tarihinden 15 - 20 yıl önce düzenlenmiş memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile çekişmeli taşınmazlara komşu parsellere ilişkin tapu kayıtlarının ve varsa dayanak tapu ve vergi kayıtları ile davalı iseler dava dosyalarının, tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise ilgili dava dosyaları ilgili yerlerden eksiksiz olarak getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ........ ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi veya mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; klizimetre (eğimölçer) aletiyle ölçülmek ve memleket haritasındaki münhaniler de dikkate alınmak suretiyle, dava konusu taşınmazların kesin ve gerçek eğimi belirlenmeli, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike


    ....
    edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ve taşınmazların orman içi açıklık olup olmadığını değerlendirecekleri, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, hava fotoğraflarının stereoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak dava konusu taşınmazların üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurlar tek tek sayı olarak tarif edilmeli, ağaçların cinsi, ortalama yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü ve kullanım şekli detaylı olarak incelenmeli, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kayıtları varsa tedavülleriyle birlikte yerine uygulanmalı, bilirkişi ve tanıklardan kayıttaki her sınır hakkında ayrıntılı ve inandırıcı bilgi alınmalı, kayıtlarda tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye kayıtlarda tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, uygulamaya ilişkin yerel bilirkişi ve tanık sözleri, dıştan komşu taşınmazların tespit tutanağı içeriği ve varsa dayanakları kayıtlarla denetlenmeli, bu yolla dava konusu taşınmazların dayanılan tapu kayıtlarının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız saptanmalı, tespit tutanağı bilirkişilerinin beyanları ile yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında aykırılık bulunduğu takdirde tespit tutanağı bilirkişileri de taşınmazlar başında ayrı ayrı dinlenerek, çelişki duraksamasız giderilmeli, tutunulan tapu kayıtlarının dayanağı harita varsa kapsamının haritasına göre belirleneceği düşünülmeli, uygulamada geniş kapsamlı kadastro paftasının ölçeği ile tapu kayıtlarının dayanağı haritanın ölçekleri eşitlenerek haritalar çakıştırılarak yerine uygulanmalı, uygulamada haritalarda tarif edilen belli poligon ve röper noktalar ile arz üzerindeki doğal ya da yapay sınır yerlerinden varsa değişmez nitelikte sınır yeri sayılabilecek kişi taşınmazlarından da yararlanılmalı, tapu kayıtları ifraz görmüş ise, ifraz haritaya dayandığı takdirde, az yukarıda açıklanan yöntemle haritalar yerine uygulanmalı; ifraz görmemiş ise,ifraz yoluyla oluşan müfrez tapu kayıtlarında tarif edilen sınır yerlerinden yararlanılmalı, uygulamada ifraz yoluyla oluşan müfrez tapu kayıtlarının kapsamının kök tapu kayıtlarının kapsamı içinde aranmasının zorunlu olduğu düşünülmeli, ayrıca, taşınmazların tapu kayıtlarının tarif edilen türü de deliller değerlendirilirken gözönünde tutulmalı, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye, yerel bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verecek ve yargı denetimine açık olacak şekilde ölçekli ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı, tapu kayıtlarının mahalline uyduğu saptandığı takdirde, çekişmeli taşınmazların orman bilirkişi raporu ve rapora ekli memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki konumu dikkate alınarak tapu kaydının 4785 ve 5658 sayılı Kanun kapsamında hukukî değerini yitirip yitirmediği değerlendirilmeli, dayanak tapu kayıtları şayet değişebilir sınırları içeriyorsa, tapu kaydının miktarı ile geçerli sayılması gerektiği düşünülmelidir.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, dava konusu edilen taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı, dayanak tapu kayıtlarının taşınmazlara uymadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazların zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadıkları belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinde kime ait olduğu, kimden ne şekilde kaldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği, ekonomik amaca uygun olup olmadığı konularında kesin tanık ve olgulara dayalı açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı yanında, (murisler) yönünden de aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı ..... ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, .....
    Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, taraflar yararına oluşan usuli kazanılmış haklar da gözönüne alınarak oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... ve 7 arkadaşı vekili ile birleşen dosya davacısı ... vekilinin dava konusu 206 ada 5, 185 ada 2 ve 19 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, davacı ... ve 7 arkadaşı vekili ve davacı ... Yönetiminin dava konusu 185 ada 4 ve 181 ada 7 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu parseller yönünden BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 17/09/2018 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi