5. Hukuk Dairesi 2020/1853 E. , 2020/4091 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: bozma kararına direnilmesine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R –
02.12.2016 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile 6100 sayılı Kanuna eklenen geçiçi 4. maddesi uyarınca yapılan incelemede;
Her ne kadar, Dairemiz denetiminden geçen başka bir dosyaya sunulan ... 1. İdare Mahkemesi"nin 2016/17Esas- 2017/1643 Karar sayılı ilamı ve 21/03/2017 tarih ve 2017/2323 sayılı ... Encümeni Kararı ile dava konusu ... Canlı Hayvan ve Kesik Et Borsası Entegre Tesisi Projesi kapsamında dava konusu taşınmazın da arasında yer aldığı bölgenin kamulaştırılmasına ilişkin 20/05/2015 tarih ve 2341 sayılı... Büyükşehir Belediye Encümeni Kararının iptaline karar verildiğinden bahisle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerektiği belirtilmiş ise de; Dairece bu kez yapılan incelemede, 21/03/2017 tarih ve 2017/2123 sayılı belediye encümen kararı ile kamulaştırılması iptal edilen ve aynı encümen kararı ile yeniden kamulaştırılan taşınmazlar arasında dava konusu taşınmazın olmadığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından direnme kararı yerindedir.Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, bozma kararına direnilerek davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki ... ilçesi, ... mahallesi 3023 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Taşınmazın kuru tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının %5 uygulanması gerekirken, bu oranın % 6 kabulü ile eksik bedel tespiti,
2)Dava konusu taşınmazların konumu, bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri ve aynı yerden Dairemize intikal eden komşu parsellere ilişkin dava dosyaları da dikkate alınarak, taşınmazların gelir metoduna göre tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 200 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre eksik bedel tespiti,3-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dört ay içerisinde sonuçlandırılamayan davada, tespit edilen kamulaştırma bedeline 20.03.2016 gününden ilk karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiği halde faiz işletilmemesi,
4-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
5)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine,05/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.