19. Hukuk Dairesi 2015/17644 E. , 2016/9416 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmasız, davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. ... ile davalılar vek.Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalılardan ..."ın taşınmazı üzerinde 15.03.2005 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 15 yıl süreli olarak müvekkili lehine intifa hakkı tesis edildiğini, ayrıca davalı şirketle müvekkili arasında 15.02.2005 tarihli bayilik ve işleticilik sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların da bu sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığını, müvekkilinin dikey ilişkinin intifa süresinin sona erme tarihi olan 15.03.2020"ye kadar süreceği inancıyla yatırım bedeli, intifa bedeli ve gayrı maddi hak bedeli ödediğini, Rekabet Kurulu"nun kararları doğrultusunda aradaki dikey ilişkinin 18.09.2010"da sona erdirildiğini, davalı yana ödenen tutarlar yönünden kullanılmayan süreye ilişkin olarak davalı yanın sebepsiz zenginleştiğini belirterek, güncellenmiş alacak miktarı 169.328 TL+KDV"nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, sözleşmenin ayakta kaldığı dönem içinde yapılan yatırımın amorti edildiğini, davacı yanca ödenen gayrı maddi hak bedeli olarak verdikleri tutarın diğer dağıtıcı firmalarınkinden düşük olmadığını, sözleşmenin feshinin müvekkilinden kaynaklanmadığını, davacıların yatırım bedelinin kullanılmayacak döneme ilişkin taleplerinin fahiş olduğunu bildirerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki dikey ilişkinin davacıların iradesi dışında süresinden önce sonlandırıldığı, davalıların davacı aleyhine sebepsiz şekilde zenginleştikleri, sözleşmenin yürürlükte olduğu süre için güncellenmiş değer istenemeyeceği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, 75.916,60 TL"nin % 18 KDV"si ile birlikte sözleşmenin sona erdiği 18.09.2010"dan itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyaya sunulan tapu kaydına göre, dava tarihi itibariyle intifa hakkının terkin edilmemiş olduğu anlaşılmaktadır. İntifa terkin edilmedikçe davacı yanın iddiaya konu talepleri yönünden henüz dava açma hakkı doğmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar vekilinin tüm, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir edilen 1.350.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.