11. Ceza Dairesi 2016/3822 E. , 2018/3918 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
...Metal Teks… Ltd. Şti. müdürü olan sanık hakkında 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarını işlediğinin iddia edildiği davada; sanığın, suçlamayı kabul etmeyerek "..Bana bazı kişiler evraklar imzalatıp benim adıma şirket kurdular sahte fatura kullanılmış olabilir ancak benim bundan haberim yoktur...”şeklindeki savunması nedeniyle, suçların unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1-Sahte fatura düzenleme suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması; suç konusu faturaların dosya içinde bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın 2007 ve 2008 takvim yıllarında düzenlendiği iddia olunan faturalardan, her takvim yılına ait kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,
2- Faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda;
a) Faturaların sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
b)Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
aa)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
bb)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığını araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
cc)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
c)Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
aa)Faturayı düzenleyen şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin olup olmadığının araştırılması,
bb)Daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Kabule göre de;
a)Her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hangi yıldan olduğu da belirtilmeden tek hüküm kurulması,
b)Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK"nın 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c)Sanık hakkında sahte fatura düzelemek suçundan kamu davası açıldığı halde gerekçeli kararda defter ve belgeleri ibraz etmemek suçunun anlatılması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verileceği belirtildiği halde cezanın ertelenmesine karar verilmesi suretiyle çelişki yaratılması,
d)Hükmedilen uzun süreli hapis cezasının ertelenmesi nedeniyle denetim süresi belirlenirken uygulanan kanun maddesinin yazılmaması ve 5237 sayılı TCK"nın 51/3. maddesi uyarınca en az ceza süresi kadar denetim süresi belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
e)Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 1 ve 3. fıkraları gereğince hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
f)Faturaların temini ile son düzenlenen faturanın tarihine göre suç tarihlerinin belirlenmesi ile suç tarihine göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 25.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.