17. Hukuk Dairesi 2017/1076 E. , 2018/1488 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkiline ait, davalıya kasko sigortalı olan ... plaka sayılı aracın meydana gelen kazada hasarlandığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla kaza sonucu aracının pert olması nedeniyle 10.000,00 TL hasar bedelinin temerrüt tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 17/03/2016 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 46.000,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının kaza yerinden aracı kaldırdığını, olay sebebiyle trafik kazası tespit tutanağı düzenlenmediğini, kazanın başka bir araç ile çarpışma sonucu meydana geldiğini, sürücünün alkollü olabileceğini,talebin teminat dışında kaldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tanık anlatımlarına göre kazanın ani çarpma sonucu aracın yan yatması sebebiyle oluştuğunun belirlenmesi nedeni ile davanın kabulü ile; 10.000,00 TL alacağın dava tarihinden, bakiye 36.000,00 TL bakımından ıslah tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmişse de yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Somut olayda, dinlenen tanıklardan görgü tespit tutanağını düzenleyen ... beyanında; "... olay yerine gittiklerinde ..."nun havanın yağışlı ve yolun kaygan olması sebebiyle yola çıkan köpeğe çarpmamak için direksiyonu kırdığını ve aracın kontrolünü kaybederek yol kenarında kendi istikametinde yolun sağ tarafında bulunan odunlara çarptığını ve çarpmanın etkisiyle de aracın yan yattığını ve iki üç metre gittikten sonrada aracın tekrar düzeldiğini, araçta kendisinden başka kimsenin olmadığını beyan ettiğini, aracın kaza mahalinde olmadığını, ..."nun evinin önünde iken araç üzerinde inceleme yaptıklarını...", davacı tanıklarından ... beyanında; "... kazaya karışan aracı olay günü kendisinin kullandığını, önüne çıkan köpeğe çarmamak için aracı direksiyonunu sağa kırıp, odun istifine çarptığını, aracın yan yatmak suretiyle devrildiğini, kardeşi ... ile aracı düz çevirdikten sonra jandarmanın geldiğini, aracın yerini değiştirmediklerini, 39 T 0907 plaka sayılı ticari aracı olay yerinde görmediğini...", tanık ... beyanında;"......"nun kendisine haber vermesi üzerine kazadan haberdar olduğunu, jandarma geldiğinde aracın hala yana devrilmiş vaziyette durduğunu..."ifade etmiş davalı tanıklarıda ikinci bir aracın kazaya karıştığını beyan etmiş olup tanıkların beyanlarına göre olay tam aydınlatılmamıştır.
Hal böyle olunca mahkemece, davalı ...."nin düzenlediği 18/02/2015 tarihli hasar araştırma raporunda kazaya karıştığı iddia edilen 39 T 0907 plaka sayılı araçla ilgili araştırma yapılarak, aracın kime ait olduğu, kazaya karışıp karışmadığı, olayın tam olarak nasıl meydana geldiği belirlenip doğru beyan mükellefiyetinin ihlal edilip edilmediği 1.4.2013 tarihinde yürürlüğe giren kasko sigortası genel şartlarına göre, yerinin değiştirilmesi gerçekleşmiş ise bunun sonuca etkisi ve davalı sigortanın rücu imkanını ortadan kaldıracak bir ihlalin olup olmadığı tanık beyanlarıda değerlendirilip sonuçuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıdaki (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 08.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.