Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4661
Karar No: 2019/8511
Karar Tarihi: 16.12.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/4661 Esas 2019/8511 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2017/4661 E.  ,  2019/8511 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay karar düzeltme ilamında özetle; "...dosyadaki bilirkişi raporlarının birbiri ile çelişkili olduğu, bilirkişi raporunun, taşınmazın imar-ihyasının hangi tarihte bittiği ve amacına uygun zilyetliğin hangi tarihte başladığına ilişkin yeterli bir inceleme ve açıklama içermediği, 1970 tarihli hava fotoğrafının incelenmediği belirtilerek, dava tarihinden geriye doğru 20-30 yıl öncesine ait hava fotoğrafı ile 1970 tarihli hava fotoğrafının getirtilmesi, daha önceki keşfe iştirak etmeyen üç jeodezi ve fotogrametri uzmanı mühendisi, fen bilirkişisi ve bir ziraat mühendisi ile tanıklar ve yerel bilirkişiler aracılığıyla yeniden keşif yapılması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, karar düzeltme ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 05.11.2015 tanzim tarihli teknik bilirkişi raporunda imar uygulaması öncesi 3037 parsel sayılı taşınmazda (A), (B), (C), (D), (E) harfi ile göterilen toplam 16.346,39 metrekarelik kısmın tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... İlçe Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, mahkemece çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda belirtilen temyize konu bölümlerinde davacı yararına mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı olduğu şekilde karar verilmişse de, varılan sonuç dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. Davacı, 1972 yılında yapılan kadastro çalışmalarında taşlık olarak tescil harici bırakılan taşınmazın yaklaşık 40.000.00 metrekarelik kısmının babası tarafından ekilip biçildiğini, babasının 1968 yılında vefatı üzerine yaşının küçük olması sebebi ile kendi adına başkalarının taşınmazı ekip biçtiğini, 1975 yılında 17 yaşındayken taşınmaza malik sıfatıyla zilyet olduğunu, imar-ihyanın 1980 yılında tamamlandığını belirterek, taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmış, yargılama sırasında dosyaya sunduğu beyan dilekçesinde; keşifte dinlenilen tanık ve mahalli bilirkişilerin de belirttiği gibi uzun yıllardır yurt dışına gidip geldiğini, bu sebeple bazı dönemlerde bir veya iki yıl gibi dava konusu ettiği taşınmazın boş kaldığını, kullanmadığını belirtmiştir. Mahallinde 03.04.2009 tarihinde yapılan keşifte dinlenilen mahalli bilirkişiler beyanlarında, davacının dava konusu ettiği taşınmaz bölümlerini sadece 5 yıldır kullandığını, ondan önce köyü terk ettiğini beyan etmişler Mahalle muhtarı, 27.08.2007 tarihli beyan dilekçesinde, dava konusu edilen taşınmazda 25 ve 26 Ağustos 2007 tarihinde izinsiz harfiyat çalışmalarının yapıldığını, 2/3"ü kayalık olan bölümlerin kırılıp toprak döküldüğünü, dava konusu taşınmazın Hazine taşınmazı olarak bilindiğini, köy ahalisinden kimsenin şahsi kullanımında olmadığını, tarıma elverişli bir alan olmadığını, davacının 20 yıldır köyde ikamet etmediğini, durumu kaymakamlığa bildirmesi üzerine mahalli tespit tutağı tutulduğunu belirtip, dilekçesine mahalli tespit tutanağı ile iş makinasının kayaları kırdığını gösterir 5 adet fotoğraf eklemiştir. Dosya kapsamındaki 24.11.2015 havale tarihli üç harita mühendisi ile fen bilirkişinden oluşan bilirkişi kurulu raporunda, (A), (B), (C), (D), (E) harfi ile gösterilen kısımların ekili tarım arazisi olarak imar-ihyasına 1975 yılının sonunda başlandığı ve halende devam edildiği belirtilmiş olup, bu haliyle dava konusu taşınmaz bölümlerinde imar ihyanın tamalanmadığı ve dosyadaki fotoğrafların da bu durumu teyit ettiği anlaşılmaktadır. Yine dosyadaki belediye yazısı ve bilirkişi rapunda belirtildiği üzere, temyize konu (A) ve (D) harfi ile gösterilen kısımların ilk 1995 yılında imar planı içerisine alınarak, imar planında yol olarak bırakıldığı, dolayısıyla bu bölümler için Kadastro Kanunu"nun 17/son maddesine göre 1995 yılına; tescil kararı verilen diğer temyize konu (B), (C) ve (E) harfi ile gösterlen kısımlar için ise dava tarihi olan 24.06.2005 tarihine kadar davacı lehine iktisap şartlarının yerine getirilmiş olması gerekmektedir. Ziraatçi bilirkişi tarafından hazırlanan raporda, çekişmeli taşınmazlar üzerinde bulunan taşların kısmen temizlendiği ve bu bölümler üzerinde 40­45 yıldır tarım yapıldığı belirtilmiş ise de, tek ziraat mühendisi tarafından hazırlanan bu raporda, nizalı taşınmaz bölümlerinin toprak yapısı ve niteliği açıklanmamış, komşu taşınmazlar ile benzer yönleri ve farklılıkları belirtilmeksizin, sadece taşların temizlenmesi ile imar-ihyanın tamamlandığı kabul edilmiştir. Dava konusu taşınmaz bölümleri, taşlık olarak tescil harici bırakıldığından, imar-ihyaya muhtaç yerlerdendir. Böyle bir yerin, emek ve para sarf edilerek tarıma elverişli hale getirilmesini müteakip kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesiyle kazanılması mümkündür. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddeleri hükümlerine yerleşik içtihatlara göre, sadece taşınmaz üzerindeki taşların temizlenmiş olması, imar-ihyanın tamamlandığı anlamına gelmemektedir. Öte yandan, davacı eklemeli zilyetliğe dayanmış olup, davacının babasının taşınmazdaki zilyetliği bir an kabul edilmiş olsa bile, babası vefat ettiğinde davacı 10 yaşında olup, bu yaşta zilyetliğin başladığının kabul edilmesi mümkün olunmadığı gibi, sonrasında köyü terk ettiğinden kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik süresinin kesildiği de anlaşılmakta olup, dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarına göre, zilyetliğin iradi olarak terk edildiği gözetildiğinde, davacı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca; mahkemece, davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."na iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi