21. Hukuk Dairesi 2016/4478 E. , 2017/6291 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, ödenen aylıklarının iadesine ilişkin Kurum işleminin iptali ile aylıkların yasal faizi ile tahsiline,
Birleşen davada davacı Kurum ise, kurum zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, asıl dava yönünden davanın kabulüne, birleşen dava yönünden davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davalı-birleşen davanın davacısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının (karşı davalı) sahte belgelere dayandığı gerekçesiyle yaşlılık aylığını iptal eden ve geçmişe yönelik almış olduğu aylıkların geri istenmesine dair Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Karşı dava ise karşı davacı/davalı "nun Kurum zararının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile “davacının .... () ülkesinde çalıştığına dair yurt dışında geçen hizmetlerinden dolayı hizmet borçlanma belgelerinde herhangi bir usulsüzlüğün bulunmadığının tespitine, davacının kesilen emekli aylığının tekrar bağlanmasına ödenmeyen ve biriken emekli aylıklarının, ilişkin olduğu aylardan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine dava sonucu kesinleşinceye kadar emekli aylıklarının ödenmesi için ... İl Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına” , birleşen dava yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının yeminli mütercim belgesi ile birlikte Büyükelçiliği"nin 07/10/2010 tarihli imzası ile onaylı, davacının 01.01.1983-17.06.2009 tarihleri arasında yurt dışında çalıştığını gösterir hizmet belgesine istinaden 09.11.2010 tarihinde yurt dışı borçlanma talebinde bulunduğu, söz konusu hizmet belgesinin 05.07.2010 tarihinde harçlandırılmak suretiyle .... Büyükelçiliği"nden alındığı, yurt dışı borçlanması neticesi 19/10/2012 tarihli tahsis talebi sonrası davacıya 01.11.2012 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılı k aylığı bağlandığı,
Kurum"un 31/12/2012 tarih ve 309070 sayılı teftiş raporu ile Büyükelçisi ...() tarafından imzalanmadığının tespit edilmesi nedeniyle listede belirtilen sigortalıların yurt dışı borçlanma taleplerinin iptal edilmesi ile ödenmiş aylıkların ve yapılan tüm Kurum giderlerinin yasal faizi ile birlikte tahsili yoluna gidilmesi gerektiğinin belirtildiği, davacının aylığının iptal edilmesi nedeniyle 01.11.2012-16.05.2013 tarihleri arası 6.729,68 TL yersiz ödemenin davacıdan talep olunduğu, sahtelik iddiası ile ilgili olarak 2015/45 Esas sayılı ceza yargılamasının devam etmekte olduğu, yargılama esnasında Büyükelçiliği"nin cevabî yazısı ile “davacının çalıştığına dair hizmet belgesinin .... Çalışma Bakanlığınca düzenlenmiş ve tasdik edilmiş olduğu, bu nedenle Konsolosluk Şubesince de adı geçen belgenin 07.10.2010 tarihinde onaylandığının Mahkemeye bildirildiği, davacının 13.11.1984 ve 03.09.1995-28.12.2003 tarihleri arasında yurda giriş-çıkış kaydının bulunduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan pasaport örneğinin, ihtilaf konusu döneme ait 2000-2010 yılı arası giriş-çıkış kayıtlarını içermekte olduğu, sair belgelerin ise sadece pasaportun ilk sayfaları (verildiği yıl ) nı gösterdiği, duruşmalarda davacı tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; Mahkemece davacıya ait mümkün ise verildiği yıl 26/12/1973 olan pasaport ile diğer pasaportlara ait tüm yurda giriş ve yurttan çıkışları gösterir sayfaların ibraz edilmesinin davacıdan istenmesi, 2015/45 Esas sayılı ceza yargılamasının akıbeti araştırılarak yargılama devam ediyorsa sonucunun beklenmesi, sonuçlanmışsa ceza davası dosyasının aslının ya da onaylı bir örneğinin dosya kapsamına dahil edilerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma neticesi yazılı şekilde kurulan hüküm hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı-karşı davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.