MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 156/1, 62/1, 52/1-2 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Bedelsiz senedi kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılana kiraladığı araç karşılığında kendisinden katılanın borçlu, ... isimli kişinin ise kefil olduğu teminat senedi aldığı, sonrasında kiralanan araç kendisine teslim edilmesine rağmen, gelebilecek cezalar için senedi kendisinde tuttuğunu söyleyerek söz konusu senedi katılana iade etmeyip, ..."in daha sonra kiraladığı araçla kaza yapması üzerine aracın hasarını tazmin etmek amacıyla katılan aleyhine icraya koyduğunun iddia edildiği olayda;
Suça konu senedin imzalı ve boş olarak verilmesi, verilme nedeninden farklı bir şekilde doldurularak kullanılması ve hukuka aykırı olarak ele geçirilmemiş olması karşısında, eylemin TCK"nun 209/1.maddesinde düzenlenen açığa imzanın kötüye kullanılması suçu kapsamında kaldığı dikkate alınarak, sanığa yüklenen suçun takibi şikayete bağlı olup, UYAP sistemi aracılığıyla MERNİS"ten temin edilen nüfus kaydına göre katılanın 07/02/2016 tarihinde öldüğü ve hükümden sonra katılanın mirasçıları olarak ... ve..."ın 03/04/2017 tarihli dilekçesi ile şikayetlerinden vazgeçtikleri anlaşıldığından, katılanın adı geçenler dışında başkaca yasal mirasçısı olup olmadığı araştırılarak, varsa bu kişi veya kişilerin de beyanları alınıp sanıktan şikayetçi olup olmadığının sorulması, katılanın tüm mirasçılarının şikayetten vazgeçtiğinin anlaşılması halinde; 14/04/2015 tarihli celsede sanığın hakkında şikayetten vazgeçme olursa kabul ettiğine yönelik beyanı dikkate alınarak, şikayetten vazgeçme nedeniyle hakkında açılan kamu davasının TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca düşmesine karar verilmesi gerektiği, aksi taktirde; hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddelerinde düzenleme yapıldığı gözetilerek, yeni düzenlemeye göre dosyanın öncelikle bu madde hükmü doğrultusunda uzlaştırma işlemleri yapılmak üzere uzlaşma bürosuna gönderilerek, alınacak uzlaştırma raporu sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 29/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.