7. Hukuk Dairesi 2014/3075 E. , 2014/6823 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Ankara 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 04/11/2013
Numarası : 2013/1224-2013/1140
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili müvekkilinin davalı bünyesinde 11.07.2001 tarihinden itibaren aralıksız ve kesintisiz olarak bankanın Ankara"da bulunan şubelerinde ilk olarak gişe yetkilisi daha sonra cari hesaplar yetkilisi ve son olarak bireysel müşteri hizmetleri yetkilisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin sona erdiğini, müvekkilinin çalıştığı süre boyunca haftanın 6 günü sabah 08.00-08.30"da işe başlayıp akşamları 21.00-22.00"a kadar çalıştığını ancak fazla mesai ücretinin ödenmediğini iddia ederek fazla mesai ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının ücret alacağının zaman aşımına uğradığını, davacının iş akdinin karşılıklı sona erdirilmesine dair protokolde davacıya sadece yasal hakları değil bu yasal haklarının yanı sıra iş akdinin sona ermesi nedeni ile doğabilecek mağduriyetinin gidermek amacıyla ekstra bir ödeme yapıldığını, müvekkili bankanın 08.30-17.00 saatleri arasında mesai yaptığını, öğlen bir saat yemek molası verildiğini, Pazar günleri çalışmasının söz konusu olmadığını, Cumartesi günleri çalışmanın zorunlu olmadığını, davacının fazla mesai yaptığı dönemlere ilişkin ücretinin ödendiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu toplanan delillere, alınan bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 04.04.2013 tarihli ilamı ile özetle, “....Yapılan yargılama esnasında davacının komisyon ve şube komisyonu adı altında aldığı ödemeleri neye karşılık aldığı açıklığa kavuşturulmamıştır.
Mahkemece davacı asil de bu konuda isticvap edilerek komisyonların neyin karşılığı ödendiği, müstakil satış sonrası ödenen bir meblağ olup olmadığı ve özellikle davacı tanığı olup davacıyla aynı işi yapan tanık S.. S..’in de beyanı gözönüne alınarak araştırılıp çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.” gerekçesi ile bozulmuuştur.
Bozma kararına uyan Mahkeme, davacı asilin bu hususta beyanını almış ve daha sonra başkaca araştırma yapmadan davacının bu beyanını dikkate alarak müşterilerin mesai saatleri dışında bankaya alınmamaları yönündeki genel uygulama dikkate alındığında davacının bu beyanının doğru olduğu, aldıkları primlerin gün içerisinde müşterilerle yapmış oldukları sözleşmeler nedeniyle kendilerine verildiği, mesai saati sonrasında içeriye müşteri alınmaksızın devam edilen çalışmalarla ilgili ayrıca komisyon ya da prim adı altında bir ödeme yapılmadığı, böylece davacının fazla mesaiyi hak edecek şekilde çalıştığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Fazla mesai süresi ve ücreti ihtilaflıdır.
Davacının beyanı ile de sabit olduğu üzere, müşterilerle yapılan kredi sözleşmelerinde yazılı miktarın belli bir yüzdesinin komisyon ya da şube komisyonu adı altında ödendiği anlaşılmaktadır. Ödemenin mahiyeti ve nedeni ayrıca her ay değişkenlik gösterdiği dikkate alındığında bunun pirim olduğu kuşkusuzdur. Her ne kadar müşterilerle yapılan sözleşmeler bankanın tabi olduğu mesai saatleri içinde imzalanmakta ise de, sözleşme imzalanması ile süreç tamamlanmayıp sözleşme gereği sadece banka yetkilisinin yapması gereken işlemlerin bulunduğu ve bunların bankanın açık olduğu saatler dışındaki zaman diliminde yerine getirilip tamamlanması sözkonusu olabildiğinden ödenen pirimin sadece mesai saatleri ile ilgili olmadığını kabul etmek gerekir. Bu itibarla davacı için hesap edilecek fazla mesai ücretinden şube komisyonu ya da komisyon adı altındaki ödemeler toplamının mahsubu ile bakiye fazla mesai ücreti hüküm altına alınmalıdır.
Öte yandan bilirkişinin de kabulünde olduğu ve davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde sunduğu çizelgelerden de anlaşıldığı üzere davacının cumartesi günlerindeki çalışması her hafta olmamakta bazı haftalar cumartesi günü çalışırken bazı haftalar çalışmamaktadır. Davacı tanık beyanları dahi bu yöndedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacının günlük 12 saat çalıştığı kabul edilmiştir. 12 saatlik çalışmada 1,5 saat ara dinlenme süresinin mahsubu halinde davacı haftada 6 gün çalıştığı takdirde haftalık 18 saat, haftada 5 gün çalıştığı takdirde 52,5-45=7,5 saat fazla mesai yapmış olacaktır. Bu nedenle dosya içindeki deliller ve özellikle tanık anlatımları değerlendirilerek davacının ayda kaç cumartesi çalıştığı belirlenmeli ve buna göre yukarıda belirtilen esasa göre fazla mesai süresinin tespiti gerekirken yazılı şekilde hazırlanan haftalık 18 saat üzerinden hesap yapan rapora göre karar verilmesi hatalı olmuştur.
O halde davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 25.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.