2. Hukuk Dairesi 2017/2222 E. , 2017/6716 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişki süresi, kadın ve ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakalar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 31.05.2016 günü temyiz eden davacı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf ... ve vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Davalıya dava dilekçesi 23.07.2013 tarihinde usulune uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi başlıklı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 141. maddesi "(1) Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. (2) iddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır." şeklindedir.
Anılan maddenin gerekçesinde belirtildiği üzere; tarafların karşılıklı dilekçelerini verdikleri aşamada, herhangi bir sınırlamaya bağlı olmadan uyuşmazlığın genel çerçevesi içinde iddia ve savunmalarını değiştirebilecekleri kabul edilmiştir. Şüphesiz bu imkan, sadece cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi için söz konusudur. Bu dilekçelerden sonra, hangi ad altında olursa olsun verilecek dilekçeler, sınırlama ve yasak kapsamında kabul edilmelidir. Ön inceleme aşamasında, ancak karşı tarafın açık muvafakati (veya ön inceleme duruşmasına taraflardan birisinin mazeretsiz gelmemesi) durumunda iddia veya savunmaların genişletilmesi yahut değiştirilmesi kabul edilmiştir. ( Hukuk Genel Kurulu 20.04.2016 tarih, 2014/2-605 esas 2016/522 karar sayılı ilamı) Bu durumda; dava dilekçesinin davalıya 23.07.2013 tarihinde usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinden sonra süresi içerisinde cevap dilekçesi verilmediğinden savunmanın dayanağı olarak süresinde ileri sürülen bir delil (HMK m. 129/1-e) bulunmadığından yerel mahkemenin davalıya delil göstermesi için süre vermesine yasal olarak imkan bulunmadığının kabulü gerekir. Hal böyle olunca: süresinde cevap dilekçesi vermeyerek delillerini bildirmeyen davalı tarafın iddia ve savunmaları dikkate alınarak davacı erkeğe kusur yüklenmesi doğru görülmemiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında mahkemece kabul edilen ve davalı kadın tarafından temyiz edilmeyen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadın tamamen kusurludur. Hal böyle iken tarafların eşit kusurlu kabul edilmeleri doğru olmamıştır.
3- Yukarıda 1. bentte de belirtildiği üzere davalı kadın süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır. Buna göre boşanmanın eki niteliğindeki istekler süresinde talep edilmediği taktirde bu hususlar ile ilgili olarak “karar verilmesine yer olmadığına “dair karar verilmesi gerekir. Davalı kadın ön inceleme duruşmasından sonra 21.10.2013 tarihli dilekçe ile yoksulluk nafakası talep etmiş, davacı erkek ise bu taleplerle ilgili olarak açık bir muvafakat beyanında bulunmamıştır. Durum böyleyken davalı kadının, yoksulluk nafakası isteği ile ilgili olarak “ karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilmesi gerekirken bu talebin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 1350.00 TL. vekalet ücretinin ..."den alınıp ..."ye verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.06.2017 (Per.)