Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/29418 Esas 2016/23462 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/29418
Karar No: 2016/23462
Karar Tarihi: 15.12.2016

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/29418 Esas 2016/23462 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/29418 E.  ,  2016/23462 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, asıl ve birleşen dava ile davalılardan ... Şirketi ile devre mülk sözleşmesi imzaladıklarını, bu sözleşme kapsamında ... şirketine senet tanzim ederek verdiğini, sözleşmeden bir hafta sonra caymasına rağmen senedin kendisine iade edilmediğini, hakkında yapılan takiple senedin diğer davalı ..."a cirolandığını öğrendiğini, ayrıca devre mülke konu yerin yerin ruhsatsız olduğunu ileri sürerek sözleşmenin iptali ile hakkında haksız olarak başlatılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Davalı ..., senet metninden anlaşılamayan şahsi defilerin kendisine ileri sürülemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiş, diğer davalı şirket ise usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, şirket yönünden davanın kabulüne,diğer davalı ... yönünden senetten kaynaklanmayan defilerin iyiniyetli cirantaya karşı ileri sürelemeyeceği ve bononun vade ve tanzim tarihi itibariyle TTK 687/2 de yer alan alacağın temlikine ilişkin hükümlerin uygulanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali ile bu sözleşmeye istinaden düzenlenen bonodan kaynaklı icra takibine vaki borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. Davacı ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşmenin 11. maddesinde ""... Hisse hakkı sahibi ardı ardına iki taksit ödememesi halinde sağlayıcı tek taraflı olarak sözleşmeyi fesh edebilir..."" hükmü yer almaktadır. Bu sözleşmenin ilgili maddesinden anlaşılacağı üzere taraflar arasında taksitli satış ilişkisi kurulmuştur. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK.nun 6/A maddesinde, taksitli satışlarda kıymetli evrak niteliğinde düzenlenecek senetlerin, her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde ve sadece nama yazılı olarak düzenleneceği, aksi halde kambiyo senedinin geçersiz olacağı belirtilmiştir. Eldeki davada düzenlenen bono nama yazılı olmaması nedeni ile tüketici yönünden herkese karşı geçersizdir. Bu anlamda cirantanın iyiniyetli yada kötüniyetli olmasının bir önemi yoktur. Hal böyle olunca mahkemece, taksitli satış nedeniyle emre yazlı olarak düzenlenen senedin tüketici yönünden geçersiz olduğu gözetilerek davalı ... yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.