Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/28220 Esas 2016/23461 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/28220
Karar No: 2016/23461
Karar Tarihi: 15.12.2016

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/28220 Esas 2016/23461 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/28220 E.  ,  2016/23461 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalıların kendisine borçlu olduklarını, buna dair elinde senet bulunduğunu, tüm taleplerine rağmen borç ödenmediği için alacağın tahsili amacıyla davalılar aleyhine icra takibi başlattığını ileri sürerek takibe vaki haksız itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Davalılardan ..., hem icra dairesinin hem mahkemenin yetkisine itiraz ederek davanın reddini savunmuş,diğer davalı ... ise davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece icra dosyasının yetkiye itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu, bu nedenle İİK 67.maddesi anlamında ortada bir takip bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    İcra ve İflas yasasının 67. maddesi ğereğince takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak umumi hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.İtirazın iptali davası borcun varlığına ilişkin sebeplerle açılabileceği gibi bununla birlikte yetkiye itiraz edilmesi halinde de açılabilir.
    Olayda davacı alacaklı, davalının icra takibinde yetkiye ve borca yaptığı itiraz neticesinde seçim hakkını kullanmış, itirazın kaldırılması yerine itirazın iptalini istemiştir. İcra ve İflas kanunun 50. maddesinin 2. fıkrasındaki"Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur." düzenlenmesi yetkiye itirazın yalnızca icra tetkik merciince inceleneceği anlamına gelmez. Hem yetki hem esas yönünden yapılan itiraz halinde davacı alacaklı dilerse icra mahkemesinde itirazın kaldırılmasını veyahut genel mahkemelerde itirazın iptalini isteyebilir. Ancak bu düzenleme gereği icra mahkemesinde açılan davalarda öncelikle icra dairesinin yetkisine itiraz incelenmelidir. Oysa ki itirazın iptali şeklinde mahkemede açılan davalarda HMK"nın 137. maddesi gereğince bu kural uygulanmaz. Yani öncelikle mahkeme dava şartları ve ilk itirazlar yönünden bir inceleme yapılmalıdır. Öte yandan davalılardan ... cevap dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz ile birlikte mahkemeninde yetkisine itiraz ettiği ve bu itirazın ilk itiraz niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece öncelikle kendisinin davaya bakmakta yetkili olup olmadığı, ardından icra dairesinin yetkili olup omadığı değerlendirilerek yetkili olması halinde işin esasına girmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.