Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3072
Karar No: 2014/6820
Karar Tarihi: 25.03.2014

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/3072 Esas 2014/6820 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2014/3072 E.  ,  2014/6820 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Ankara 1. İş Mahkemesi
    Tarihi : 30/12/2013
    Numarası : 2013/599-2013/1469

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Davalı temyiz bakımından; Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına davalı vekilinin sunduğu temyiz dilekçesinde yerel mahkemenin Yargıtay bozma ilamı sonrasında yaptığı yargılama sonucu verdiği kararın yeniden hangi nedenlerle bozulması gerektiğine dair temyiz nedenleri bildirilmemiş olması, Dairemizce gerekçeli temyiz dilekçesi sunularak temyiz edilen dosyalarda da temyiz dilekçesinde belirtilen temyiz nedenleriyle bağlı kalınarak temyiz incelemesi yapılıyor olması ve yine mahkeme kararında Dairemizce kamu düzenini ilgilendiren ve re"sen bozma nedeni yapılmasını gerektirecek bir hata bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin bozma isteğinin reddine,
    2-Davacı temyizi bakımından; Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    3-Davacı vekili davacının davalıya ait işyerinde 1996 yılında çalışmaya başladığını, 2012 yılında emekli olarak iş akdinin sona erdiğini, kendisine kıdem tazminatı ödendiğini ancak işyerindeki uygulamaya göre 45 gün üzerinden kıdem tazminatı ödenmesi gerekirken 30 gün üzerinden 26.500,00 TL ödendiğini beyanla fark kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının iddialarının asılsız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 25.03.2013 günlü kararı ile özetle “....Somut olayda, işyerinde 01.07.1995–30.06.1996 tarihleri arasında yürürlükte kalan Toplu İş Sözleşmesinde kıdem tazminatının 45 gün üzerinden hesaplanacağı kararlaştırılmış, bu tarihten sonra akdin feshi tarihine kadar yeni bir Toplu İş Sözleşmesi imzalanmamıştır.
    Davacının, Toplu İş Sözleşmesine taraf işçi sendikasına üye olmadığı gibi, işe giriş tarihinin Toplu İş Sözleşmesinin yürürlük tarihinin sona ermesinden sonraki bir tarih olan 22.11.1996 olduğu, bu durumda davacının Toplu İş Sözleşmesinden yararlanma hakkının olup olmadığı, işyerinde Toplu İş Sözleşmesinin süresinin sona ermesinden sonra işe giren ve emeklilik nedeniyle iş sözleşmesinin sona ermesi anında 45 gün üzerinden kıdem tazminatı ödenen işçilerin olup olmadığının yani emsal uygulamanın araştırılması, sözleşmenin süresinin sona ermesinden sonra işe girip, iş akdi emeklilik nedeniyle sona eren ve kıdem tazminatı ödenirken 45 gün üzerinden ödeme yapılan işçilerin varlığının belirlenmesi halinde, eşit işlem borcu nedeniyle davacının da aynı şekilde 45 gün üzerinden kıdem tazminatı alacağına hükmedilmelidir. Kendilerine 45 gün üzerinden kıdem tazminatı ödenen işçilerin Toplu İş Sözleşmesi yürürlükte iken işe girdiklerinin belirlenmesi halinde ise, davacı için 30 gün üzerinden kıdem tazminatı hesaplanması yönündeki işveren işleminin doğru olduğunun kabulü gerekecektir." gerekçesi ile bozulmuştur.
    Bozma kararına uyan mahkeme işyerinden emekli olarak ayrılan işçilerin işe giriş, ayrılış ve ödenen kıdem tazminatı miktarını gösteren liste halindeki belgeleri getirttikten sonra, ek hesap raporu almadan taktiren sadakatla geçirilen iş yeri uygulaması haline gelen çalışma süreleri için 45 günlük, sona erdirildiği tarih sonrasında ise yine kanuni yasal düzenlemelerin sonrasında 30 gün üzerinden kıdem tazminatının hesabını hakkaniyete uygun düşeceği,önceki bilirkişi raporundaki hesap edilen en son ücret üzerinden ve ücret bordrosunda belirtilen en son tutarlar dikkate alınarak tespit edilen giydirilmiş günlük brüt ücret dikkate alınarak, yıllık izin hesabında da, aynı şekilde uygulama yapılmak sureti ile reesen hesaplama ile, davacının davalı nezdindeki 22/11/1996 ile 09/05/2012 tarihi arasındaki kıdeme esas 15 yıl 5 ay 18 günlük hizmet süresinin, 45 gün üzerinden hesabı gereken iş yeri uygulaması haline gelen süre olan, 01/10/2004 tarihi arasındaki toplam sürenin, 7 yıl 10 ay 9 gün karşılığında [(7x2.805,04)+(2.805,04x10/12)+2.805,04x9/365=)] 22.683,08 TL ile sonrasındaki 7 yıl 7 ay 9 günlük hizmeti karşılığında 30 gün üzerinden, [2.257,43x(7 yıl)+(7/12 ay)+(9/365 gün)=] 17.174,40 TL kıdem tazminat talep hakkının bulunduğu kanaatine varılmakla, her iki dönem hak etmesi gereken kıdem tazminatının (39.857,48 TL) toplamından, ihtilafsız olduğu üzere davacıya ödenmiş bulunan 34.507,33 TL"nin mahsubu sureti ile davacının talep edebileceği toplam bakiye kıdem tazminatının, (39.857,48-34.507,33=) 5.350,015 TL olması gerektiği ve aynı usul ile hesaplanan yıllık izin ücretinin tahsili gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, dava sırasında ödenen yıllık izin ve kıdem tazminatı miktarları bakımından konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Davacının, 1995-1996 yılları arasında uygulanan ve kıdem tazminatının 45 gün üzerinden ödenmesini öngören TİS"nin yürürlüğünden sonra davalı işyerinde işe girmesine rağmen iş veren 2004 yılı Ekim ayına kadar kıdem tazminatını 45 gün üzerinden ödemeye devam edip bu tarihten sonra 30 gün üzerinden ödenmesi konusunda karar verip bu şekilde uygulama yapmış ise de, işçi lehine işyeri uygulaması haline gelen bu uygulamadan vazgeçmesine rağmen bunu yazılı olarak işçiye tebliğ edip rızasını almadığından ve sözü edilen değişiklik 4857 sayılı İş Kanunu"nun 22.maddesine göre davacı işçiyi bağlamayacağından davacının kıdem tazminatının 45 gün üzerinden ödenmesi gerekir. Mahkemece davacının hizmet süresinin ikiye bölünerek 2004 yılı Ekim ayına kadar 45 gün üzerinden, geri kalan dönem için 30 gün üzerinden hesap edilmesi hatalı olmuştur. Davacının tüm hizmet süresi için kıdem tazminatı 45 gün üzerinden hesap edilerek ödenenin mahsubu ile bakiye alacak hüküm altına alınmalıdır.
    4-Davacının dava konusu ettiği alacakların bir kısmının dava açıldıktan sonra ödendiği dikkate alındığında bu miktarlar için davalı dava açılmasına neden olduğundan dava açıldıktan sonra ödenen miktarı için de davacı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    O halde davacı vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 25.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi